Türkiye’nin çarpıcı metropol gerçeği Kadıköy’de yaşanıyor. Yıllardır evlerinde korku, tedirginlik ve stres ile boğuşmakla yüz yüze kalan Kadife Sokak sakinleri isyan etti: “İçki yasağı değil, düzenleme…”
Yoğun şikâyetler üzerine Kadıköy Belediyesi, üç mahallede tekel bayilerinin içki satış saatlerini 24.00’den 22.00’ye çekti. Bazı kesimler kararı “içki yasağı” olarak nitelendirirken, Kadıköy’de patlak veren “içki krizi” Türkiye gündemine oturdu.
“Evlerimizde yaşayamıyoruz” diyerek gürültü ve içkili vatandaşların çevreye verdiği zarardan yakınan Kadife Sokak sakinleri, belediyenin kararına destek verdi. Oluşturdukları platform ile yıllardır mücadele veren sokak sakinleri; “Evlerimize giremiyoruz. Sabaha kadar içkili kişilerin gürültülerinden uyuyamıyoruz. Argo ve küfür duymaktan bıktık. Hayatımız kabusa döndü” sözleriyle tepki gösterdi.
“BİZ SONRADAN GELMEDİK, 48 YILDIR BURADA OTURUYORUZ”…
Bazı yayın organlarının; “Barlar Sokağı’nda neden oturuyorsunuz, ne işiniz var” yönünde yayın yapmasına tepki gösteren platform üyeleri, sokağın onlarca yıldır konut alanı olduğunu, zamanla barların ardı ardına açılmasıyla konut alanının kabusa döndüğüne dikkat çekti. Nilgün (K.); “Öyle bir atmosfer oluşturuluyor ki, biz sanki gelmişiz, Barlar Sokağı’nda ikamet ediyoruz. Ben, 48 yıldır apartmanımızda oturuyorum. Mücadelelerimizin ilk sonuçlarını 10 yıl öncesinde aldık. Gürültünün engellenmesi amacıyla barlar izolasyon edildi. Ancak son yıllarda, sokakta sabaha kadar devam eden içkili eğlenceler canımızdan bezdirdi” şeklinde konuştu.
“BURASI BARLAR SOKAĞI DEĞİL, KADİFE SOKAK”…
Platform üyesi Zuhal Bilgin ise şu açıklamalarda bulundu: “1/5.000’lik nazım imar planında da olduğu üzere, burası konut alanıdır. Zamanla barlar geldi, sokakta yaşam değişti. Çok zor koşullar altındayız. Bilmediğimiz insanlar saat 22.00’den sabahın 07.00’sine kadar kapılarımızda içki içiyor, bağırıyor, küfürler ve hakaretler yağdırıyor. Şişeler kırılıyor, uygunsuz hareketlerde bulunuluyor. Biz, her yerleşim merkezinde olduğu gibi bir mahallenin sokağının sakinleriyiz. Ancak evimizde oturamaz, uyuyamaz, misafir ağırlayamaz, yaşayamaz olduk.
İÇKİDEN ve BARLARDAN DEĞİL, HUZURUMUZUN BOZULMASINDAN ŞİKÂYETÇİYİZ…
Öyle bir hava oluşturuluyor ki, ‘İçki içenler istenmiyor, içki yasağı geliyor’ gibi lanse ediliyor. Bizler içkiye de, barlara da karşı değiliz. İçkisini içen içsin, barını işleten de işletsin. Ama soruyorum, ‘Kimin kimi rahatsız etmeye, evinde yaşayamaz hale getirmeye hakkı var?’
Kadife Sokak’ta kapı penceremiz önünde sabaha kadar adım atacak yerimiz yok. Bir an uyuyamıyorsunuz. Buna kim dayanır? Kimin kimi huzursuz etmeye hakkı var. Bu soruna kalıcı bir çözüm istiyoruz. Bugün kim kapısının önünde sabaha kadar çevreye zarar veren, içkili, tanımadığı insanlarla muhatap olmak ister? İçki ile kendini kaybedenler kapılarımıza vuruyor, zillerimize basıyor, birbirlerine küfürlü ve argo konuşuyor, çevreye zarar veriyor. Hayatımız kabusa döndü.
EVLERİMİZİ SATIP TAŞINALIM MI?..
Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Daha önceleri kişisel olarak mücadele edilirken, 2002 yılında platformumuzu kurduk, çabalarımız bugün de sürüyor. Ancak biz kalıcı çözüm istiyoruz. Normalde insanlar haftasonu olsun ya da yaz gelsin diye sevinir. Biz korkuyoruz. Özellikle Cumartesi ve Pazar geceleri olmak üzere, yazları daha yoğun olmak üzere sorunlarla boğuşuyoruz. Mücadelemiz sürecek, evlerimizi satıp taşınmayacağız. Burası sokağımız, her sokakta olduğu gibi insanca yaşamak için hakkımızı arayacağız. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık da dahil olmak üzere, birçok resmi kurum ve kuruluşa başvurularımızı gerçekleştirdik.