Yerel yönetimlerin “otorite boşluğundan” yararlanan kaçakçılar, Kadıköy’ü Eminönü meydanlarına çevirmeye çalışıyor. Rıhtım’da günün her saati satış yapan kaçak telefoncular, beraberinde ciddi sorunları da getiriyor. Kadıköy ve İstanbul’da yetkili tüm kurum ve kuruluşların ortak paydada buluşması, büyük önem taşıyor. Kaçak telefonlar, çok ciddi sağlık sorunlarına da neden olabiliyor.
Kaçak telefon satışı, öncelikle ekonomik ve güvenlik açısından problemlere neden oluyor. Kayıtdışı satışlara bağlı vergi kaybı ile birlikte haksız rekabet meydana geliyor, yasal gerekliliğini yerine getiren esnaflar mağdur duruma düşüyor. Gün içerisinde milyonların gözü önünde yasa dışı yapılan her satış, Türkiye ekonomisini baltalıyor.
UCUZ ETİN YAHNİSİ…
Kadıköy Rıhtım’da adımbaşı karşılaşılan kaçak telefoncular, yetkililerin mücadelede zayıflığı ve “yetersizliğinden” dolayı tezgah satıcılığını sektör haline getirmiş. Geçtiğimiz süreçte yaşanan tecrübelere bakıldığında vatandaşı çok ciddi sıkıntılar bekliyor. Kaçak telefon pazarları, çalıntı ve kayıp telefonların kısa sürede elden çıkarılabildiği yerlerin başında görülüyor. Çalıntı telefonlar, değerinin yarı fiyatına dakikalar içerisinde tezgahlara düşebiliyor. Kaçak satıcı, müşteriye haliyle herhangi bir satış belgesi sunmuyor. İlerleyen günlerde çalıntı telefonun IME numarası üzerinden ulaşılması halinde ise, alıcıları kabus dolu günler bekleyebiliyor. Yine kaçak satışların gelirinin gittiği kaynakların bilinmemesi de kaygı verici. Özellikle kaçak sigara satışlarının terör örgütlerine mali detsek amacıyla yapılabildiği geçtiğimiz süreçte sık sık tespit edilirken, kaçak telefon satışlarında da aynı ihtimalin olabilmesi oldukça düşündürücü ayrıntılardan. Beraberinde hiçbir garanti sunulamamasından dolayı meydana gelebilecek ani hasarlar, kaçak telefonların çöp olmasının en önemli nedenlerinden…
SAHTE ÜRETİMLER TEHLİKE SAÇIYOR…
Günümüzde elimizden düşürmediğimiz, yanımızdan ayırmadığımız cep telefonları, kaçak ve taklit üretimler nedeniyle de can güvenliğini riske sokuyor. Taklit telefonlar ve aparatları, kişinin elinde küçük bir bomba gibi patlayarak ciddi yaralanmalara neden olabiliyor. Patlamalar en çok, batarya ve şarj aletinden meydana geliyor.
SAR DEĞERİNE DİKKAT!..
Özellikle yurda kaçak yollardan sokulan Çin malı taklit üretim cep telefonlarında radyasyon riskinin çok daha fazla olabileceği öngörülüyor. Kişinin doku başına yuttuğu elektromanyetik güce “sar değeri” adı veriliyor. Denetimden uzak kaçak telefonlarda sar değerinin yüksek olması halinde insanlarda kısa vadede, özellikle ilk 24 saat içerisinde meydana gelebilecek zararlar şu şekilde gerçekleşebiliyor: Kalp rahatsızlıkları, görüş alanında daralmalar, kan hücrelerinin bozulması, kalp pilinin bozulabilmesi, yoğun stres ve yorgunluk hali, hafıza zayıflaması, beyin tümörü olasılığı, kalıcı işitme kaybı, dikkat bozukluğu, kulak çınlaması ve ısınma, embriyo gelişiminin olumsuz etkilenmesi, bağışıklık sisteminin bozulması, hamilelikte düşük riski. Uzun vadeli, ortalama 5 yıllık süre içerisinde görülebilen zararlar ise şu şekilde: Cilt kanseri, sperm sayısının azalması ve kısırlık, kan beyin bariyerinin zarar görmesi, genetik yapının bozulması.
RAHAT RAHAT “KAÇAKÇILIK”…
Kadıköy’de her gün vapurlar ve metrolardan inen yüz binlerce yolcunun ilk manzaralarından biri kaçak telefoncular. Çirkin manzaralara bir ay içerisinde milyonlar şahit oluyor, ancak yetkililerden yeterli bir adım görülemiyor. Yer yer yapılan müdahalelere rağmen kaçakçıların saatlerce, günlerce ve haftalarca satış yapabilmesi bir hayli düşündürücü. Ulu orta kayıtdışı tezgah açmaları nedeniyle zabıta birimleri, kaçakçılık yönüyle de emniyet güçlerinin birlikte yürüteceği ortak operasyonlar ve kalıcı mücadele çözümleri büyük önem taşıyor.