İzzet Günay’a büyük sürpriz…
Yeşilçam Yıldızı İzzet Günay, 54 yıl aradan sonra, ilk filminde Zeki Müren’in şoförlüğünü yaptığı araçla karşılaştı. Ünlü aktör, duygu dolu anlar yaşadı.
Yeşilçam’ın günümüze uzanan ender değerleri arasında yer alan Usta Aktör İzzet Günay, İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği’nin konuğu oldu. Günay, kendisine yapılan sürpriz ile “Kırık Plak” filminde Yeşilçam Sineması’na adım atmasını sağlayan rol arkadaşı 1955 model Pontiac marka araçla 54 yıl sonra tekrar bir araya geldi.
BÜYÜK MUTLULUK YAŞADI…
Derneğin Kadıköy’deki merkezinin bünyesinde bulunan, Türk Sineması’na emek vermiş sanatçıların foto bloklarından ve pikap, gramofon, sinema afişleri, eski radyo gibi çeşitli aksesuarlarla dekore edilmiş Yeşilçam Cafe’de, klasik otomobil ve Yeşilçam severlerle bir araya gelen usta oyuncu İzzet Günay, antika koleksiyonculuğu mesleğiyle ilgili de deneyimlerini paylaştı.
O GÜNLERE GERİ DÖNDÜ…
Söyleşinin ardından İzzet Günay, yönetmenliğini Ömer Lütfi Akad’ın yaptığı, başrollerini İzzet Günay ve Türkan Şoray’ın paylaştıkları, 1968 yapımı “Vesikalı Yarim” filmini, İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği üyeleri ile birlikte izlendi.
BİRKAÇ SANİYELİK ROLÜ, YÜZLERCE FİLMİN KAPISINI ARALADI…
Haldun Dormen tiyatrosunda oyunculuk ve sahne amirliği yaparken, Kemal Film’den aldığı teklifle Yeşilçam Sineması’na ayak basan İzzet Günay, 1959 yılında Osman Seden’in yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı, Zeki Müren ve Belgin Doruk’un başrollerde oynadığı “Kırık Plak” filminde Zeki Müren’in şoförü rolünü üstlenmişti.
Rolü oldukça kısa olan Günay, kendi oyununu görebilmek için birkaç kez filmi sinemada izlemek zorunda kalmıştı. Bu küçük roldeki başarısı, onu yıllarca Türk Sineması’nın jönlerinden biri olmaya taşıdı. İzzet Günay, 100’ün üzerinde Yeşilçam filmine imza attı. Yeşilçam’ın duayeni, söyleşi ve özel buluşmanın kendisi için büyük bir mutluluk olduğunu dile getirerek, şu sözlerle duygu ve düşüncelerini ifade etti:
“Yeşilçam Sineması’na adım attığım ilk film olan, 1959 yılı yapımı “Kırık Plak” adlı yapıt, benim için farklı bir önem taşır. Zeki Müren gibi sesine çok az rastlanır bir solistle birlikte oynamak, benim için büyük bir şans olmuştur. Rolümün çok kısa olmasına rağmen, yönetmen Osman Seden’in çok titiz davrandığını ve bana destek olduğunu hatırlıyorum. Hatta filmi daha sonra sinemada izlemeye gittiğimde, kendimi görmek için birkaç kez aynı filmi izlediğimi söyleyebilirim.
İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği’nin, Zeki Müren’in şoförü olarak kullandığım 1955 model Pontiac marka aracı bularak, benimle buluşturması büyük bir jesttir. Beni o günlere, 54 yıl öncesindeki anılarıma götürmüşlerdir. Bu yüzden kendilerine minnettarım. Bu arada İKOD üyelerinin bir döneme damgasını vurmuş bu antika araçlara verdikleri değeri ve gelecek nesillere taşıma gayretlerini gördüm ve kendilerini bir antika koleksiyoneri olarak da ayrıca kutlamak isterim. Bu hobiyi yaşayan tüm arkadaşlarla paralel düşüncedeyiz. Geçmiş değerlerimize olabildiğince sahip çıkmalı ve korumalıyız.”
İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Serkan Okay ise, duygularını şöyle ifade etti:
“Yeşilçam Sineması, klasik otomobil sevgimizin dayanak noktalarından biridir. Çoğumuzun çocukluğu, bu araçların çevresinde geçmiştir. Estetikleriyle, konforlarıyla, nikelaj yüklü aksesuarlarıyla günümüz araçlarından çok farklıdırlar klasik otomobiller… İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği olarak, bu araçları günümüz koşullarında yaşatıp geleceğe taşımak misyonuyla hareket ediyoruz.
Bu arada Yeşilçam Sineması’nı da her fırsatta gündemde tutmak, emek verenlerine her fırsatta saygılarımızı ifade etmek adına bugün Sayın İzzet Günay’a bir jest yapıp, Zeki Müren’in şoförlüğünü yaptığı ilk filminde kullandığı 1955 model Pontiac marka araçla kendisini buluşturmak istedik. Hepimizin anılarında çok özel bir yeri olacak bugünü İzzet Bey ile birlikte paylaştığımız için çok mutluyuz. Kendisine sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.”
önceki içerik