Zayıflamak için koştu, Sarıgazi’nin gururu oldu
İstanbul Sarıgazi semtinde yaşayan, aynı zamanda Sarıgazispor’un atletizim sporcusu olan Sabahattin Çinkılıç, Milli Takım adına yarıştığı Veteranlar Koşusu’nda Balkan İkincisi olarak büyük bir başarıya imza attı. 40 yaşından sonra atletizim sporcusu olan Çinkılıç, spora 112 kilo ile zayıflamak amacıyla başlamış. Şu an 64 kiloda olan sporcu, atletizmde birçok dereceye sahip. Azmine ve hırsına hayran kaldığımız Sabahattin Çinkılıç’ın başarı öyküsü, gençlerimizi de spora teşvik edecek.
“ARTIK ATLETİZM SPORCUSUYUM”
Spora başlamadan önce 112 kiloydum. Geceleri yatarken nefes almakta zorlanıyordum. Kolesterolüm zaman zaman yükselirdi, sıklıkla baş ağrılarım olurdu. Eşim ve çocuklarım kimi zaman geceleri beni uykumdan uyandırırlardı, çünkü kalbim sıkışıyordu. Sonra her sabah yürüyüş yapmaya karar verdim. Zayıflamayı kafama koymuştum. Bir gün sabah parkta yürürken koşan kişileri gördüm, onlara katıldım ve her sabah düzenli olarak koşmaya başladım. 2012 yılında İstanbul’da maraton koşusu haberini izledim, hemen başvurdum ve yarışmaya katıldım. O yarışmada 16. oldum. Hemen eşimi arayıp sevincimi paylaştım, o da benim gibi şaşırdı. Madalyam takıldıktan sonra hangi kulübe üye olduğum soruldu, onlara hiçbir kulübe üye olmadığımı söyledim. O günden sonra Sarıgazispor’un antrenörü Bahar Doğan bana telefon açtı ve beni tebrik ederek beni çalıştırmak istediğini söyledi. Bahar Hocam ile bir program hazırladık ve her gün antrenman yapmaya başladık. Artık atletizim sporcusu olmuştum.
“ÖNCEDEN AMACIM ZAYIFLAMAKTI, AMA ŞİMDİ ATLETİZM”
Büyük bir istekle başladım spora, artık geceleri çok rahat uyuyorum. Kolesterolüm hiç yok, beslenmeme de önem veriyorum. Daha sağlıklı beslenmenin bilincindeyim. Bunların yanı sıra psikolojik olarak da daha iyi hissediyorum kendimi. Daha sakin ve pozitif bakıyorum hayata. Amacım zayıflamaktı, ama artık atletizim. Şimdiki amacım ise çok daha iyi bir sporcu olmak.
NEDEN ATLETİZM?
Neden atletizim, çünkü koşarken mutlu oluyorum. Birçok yerde derecelerim var. İki yıl AKUT’ta çalıştım ve daha sonra Sarıgazispor’a geçtim. AKUT’ta çalışırken en iyi derece yapan sporcusu bendim. Antalya’da dördüncü, Formula 21’de 20 km’de birinci oldum. Aydos Koşu Yarışması’nda 22 km’de birinci oldum, İstanbul Gece Koşusu’nda birinci oldum. Balkon Şampiyonluğu’nda 45-49 yaş grubu arasında ikinci oldum ve birçok daha hatırlayamadığım madalyam var.
ANTRENMAN ÇALIŞMALARI NASIL GERÇEKLEŞİYOR?
Haftanın her günü Bahar Hocam ile birlikte en az dört saat antrenman yapıyoruz. Antrenmanlara sabah saatlerinde başlıyoruz ve başlamadan üç saat önce kahvaltı yapıyoruz. Birkaç ısınma hareketinden sonra koşuya başlıyoruz. Yarışmalara da ön hazırlık, genel hazırlık, müsabaka dönemi olarak hazırlanıyoruz. Ön hazırlıkta mesafe ve kuvvet üzerinde çalışıyoruz. Genel hazırlıkta kuvvet, dayanıklılık, süre antrenmanları yapıyoruz. Müsabaka döneminde de yüksek rakam derecesiyle teknik-taktik çalışması yapıyoruz. Antrenmanlarda yapılan koşular, yarışmaya göre daha yüksek hedeflerde oluyor. Antrenmanlar yarışa göre daha zor ve daha çok hırs gerektiriyor. Ama yarışta her şey belli, tek yapmam gereken finish çizgisine koşmak. Yarışlarda kafam daha rahat aslında. Sanırım yarış psikolojisi de bunu etkiliyordur.
ATLETİZM YARIŞLARINDAN BİR ANI…
Geçen sene Avrupa Şampiyonluğu için İzmir’e gittim. Çok büyük bir özgüvenle gitmeme rağmen yarış öncesindeki akşam nedense büyük bir strese girdim. Bahar Hocamı aradım, kendimi iyi his etmediğimi söyledim. Bana asla vazgeçme, başaracaksın, sana güveniyoruz dedi. Sabah yarışa gittim ve büyük bir hırsla koşmaya başladım. Öyle kendimden emin koşuyordum ki, bir baktım tüm rakiplerimden açık ara farkla öndeydim. Nerdeyse iki üç adım atsam birinciliğe koşacaktım ki birden yere yığıldım, kalkıp yürüyerek gitsem yine de birinci olabilecektim. Ama öyle halsiz düşmüştüm ki kalkamadım ve birinciliği kaybettim.
GENÇLERİN SPORA KARŞI İLGİSİZLİĞİ BENİ ÜZÜYOR…
En büyük pişmanlığım, keşke spora daha erken yaşta başlasaydım oldu. Ama geç de olsa bu büyük başarıları tatmak beni mutlu ediyor. Günümüzde gençlerin spora karşı ilgisizliği beni üzüyor. Sanırım teknolojinin gelişmesi, sosyal medya ve sosyal eğlenceler, gençlerin daha çok ilgi odağı oldu. Tabi bunların dışında derslerin yoğunluğu SBS, YGS, LYS, vize, final derken bazı gençlerin spora vakti de olmuyor. Ama eğitimcilerin desteğiyle devletin spora teşvik etmek amacıyla eğitim programlarına daha çok beden eğitimi dersinin ciddi bir biçimde verilmesini öneririm. Günümüzde gençlerde madde bağımlılığı geçen yıllara göre daha çok arttı. Bunun önüne gençleri spora teşvik ederek geçilebileceğini düşünüyorum.
önceki içerik