Yeni coronavirüs pandemisinin anonim ve limited ortaklıkların işleyişine etkisi
Yeni coronavirüs (covid-19) dünya çapında bir krize neden olmuş ve birçok ülke bu salgınla mücadelede sert tedbirler almak zorunda kalmıştır. Ülkemiz de salgına karşı mücadele kapsamında genelgeler ve kararlar çıkartarak hem tedbirler almakta hem de sistemin işleyişinde ortaya çıkan sorunları gidermeye çalışmaktadır. Bu kapsamda, anonim ve limited ortaklıklar uygulamasında ortaya çıkması muhtemel sorunların çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Aşağıda anonim ve limited ortaklık genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının icrasına ilişkin bu dönemde ortaya çıkan sorunlar üzerinde durulacaktır.
1. Yeni Coroavirüs (Covıd-19) Salgınının Anonim ve Limited Ortaklıkların Olağan Genel Kurullarına Etkisi
Anonim ve Limited ortaklıkların olağan genel kurul toplantıları, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içerisinde yapılmaktadır (Anonim ortaklıklar için bkz. TTK m. 409; Limited ortaklıklar için bkz. TTK m. 617). Ülkemizde şirketler, hesap yıllarını takvim yılına denk getirdiklerinden, olağan genel kurul toplantısının yapılması için belirlenen üç aylık süre 31 Mart tarihinde dolmaktadır. Ancak şirketlerin olağan genel kurul toplantılarının hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılması gerektiğini öngören TK m. 409 ve 617 hükümleri emredici nitelikte olmayıp düzen hükmü olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu sebeple genel kurul toplantılarının, hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan ortaklıklar tarafından mart ayı içinde yapılmamasının, ilgili ortaklık bakımından hukuki bir müeyyidesi bulunmamaktadır. Ancak sorumluluk şirket yönetim kurulu üyeleri veya müdürler bakımından gündeme gelebilecektir. Zira genel kurulu toplamakla görevli olan organ yönetim kurulu/müdürler olup, çağrının yapılmaması dolayısıyla sorumluluk da kural olarak bu kişilerdedir.
Anonim ve limited ortaklıkların genel kurul toplantılarına ilişkin, TC Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından 20.03.2020 tarihinde bir açıklama yapılmıştır (açıklama metni için bkz. https://icticaret.ticaret.gov.tr/haberler/sirketlerin-genel-kurul-toplantilarina-iliskin-aciklama). Bu açıklamada özetle;
- Halihazırda toplantıya çağrılmış olan anonim ve limited şirketlerin olağan genel kurullarının, şirket yönetim organları tarafından alınacak bir kararla iptal edilebileceği;
- Elektronik genel kurul sistemini kullanan ve genel kurul toplantısı gerçekleştirmek isteyen şirketlerde salgının önlenmesi amacıyla asgari düzeyde pay sahibinin katılımı ile fiziki ortamda toplantı gerçekleştirilmesini teminen, pay sahiplerinin genel kurul toplantılarına fiziki ortamda katılımda bulunmaksızın elektronik ortamda katılım sağlayabilecekleri,
- Esas sözleşmelerinde genel kurulun elektronik ortamda yapılmasına ilişkin hükmü olmayan şirketlerin de bu döneme özgü olarak elektronik genel kurul toplantısı yapabilecekleri ifade edilmiştir.
Dolayısıyla bakanlığın yazısında şirketlere iki farklı imkan tanındığı görülmekte olup bunlar;
a) Genel kurul toplantılarının iptal edilmesi veya b) Elektronik genel kurul üzerinden yapılması şeklindedir.
20.03.2020 tarihli Resmi Gazete’de ise 2020/3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlanmış ve bu genelgede ise Nisan ayı sonuna kadar ulusal ve uluslararası her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal ve benzeri toplantının 30.04.2020 tarihine kadar ertelendiği, dolayısıyla bu süre zarfında bu tür toplantıların yapılmayacağı belirlenmiştir. Genel nitelikte bir düzenleme olması itibariyle anonim ortaklıklar bakımından da bu hükmün uygulanabileceği düşünülebilir. Bu halde, anonim ve limited ortaklık genel kurul toplantıları da Genelge kapsamında yer alacağından, bunların yapılmasının yasaklandığı dolayısıyla 30.04.2020 tarihine kadar genel kurul toplantılarının yapılamayacağı sonucuna varılacaktır. Her ne kadar yasak getiren hükümlerin dar yorumlanması gerekmekteyse de olağanüstü bir süreçten geçiliyor olması sebebiyle, hükmün amaçsal yorumunun yapılarak salgının etkilerinin ortadan kaldırılması için gereken önlemlerin genelge kapsamında yer aldığının kabulü daha uygun bir yol olacaktır.
Genelge ile yapılacak toplantılara ilişkin bir sınırlama getirilmeyip kapsamlı bir erteleme ve iptal durumu söz konusu olduğundan, herhangi bir toplantının yapılması genelge uyarınca mümkün olmayacaktır. Bu bağlamda elektronik ortamda yapılan genel kurul toplantılarında, ayrıca fiziken de bir toplantının yapılması gerektiğinden, Genelge uyarınca bu toplantının da yapılamayacağının kabulü gerekmektedir. Her ne kadar İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün yazısında elektronik genel kurullarda fiziki toplantının asgari düzeyde tutulmasının sağlanması şartı getirilmiş olsa da bu şartın sağlanması hukuken mümkün değildir. Zira genel kurul toplantısına fiziken katılmak isteyen bir pay sahibinin toplantıya bu gerekçeyle alınmaması, TTK m. 446/I,b uyarınca bu kişilere iptal davası açma hakkı vermektedir. Bu gibi sorunların önlenmesi ve cumhurbaşkanlığı genelgesindeki açık yasak dolayısıyla buna öncelik tanınarak genel kurul toplantılarının yapılmaması yerinde bir yaklaşım olacaktır (bu konuda daha geniş bilgi için bkz. Paslı, Ali; COVID-19 Salgınının Anonim ve Limited Ortaklık Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantılarına Etkisi: Güncel Koşullar Sürerken Genel Kurul Kararı Alınabilir Mi?).
Tek kişilik anonim ve limited ortaklıklarda ise tek pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahip olup bu kişinin genel kurul sıfatıyla yazılı şekilde aldığı kararlar geçerli olacaktır (TTK m. 408/III). Dolayısıyla tek kişilik ortaklıklarda gerçek anlamda bir toplantı yapılması gerekmediğinden genel kurulun bu şekilde yapılması mümkün olacaktır. Ancak tek pay sahibinin, paylarının bir kısmının üzerinde intifa hakkı tesis ettiği durumda, oy hakkı kural olarak intifa hakkı sahibi tarafından kullanılacağından bir toplantı yapılması zorunluluğu gündeme geleceğinden, yukarıda zikredilen cumhurbaşkanlığı genelgesi uyarınca ise bu mümkün olmayacaktır.
2. Yeni Coroavirüs (Covıd-19) Salgınının Yönetim Kurulu ve Müdürler Kurulu Toplantılarına Etkileri
Yönetim kurulu veya müdürler kurulu toplantılarının fiziken yapılması yönünde bir zorunluluk Türk Ticaret Kanunu’nda bulunmamaktadır. Şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla, yönetim kurulu ve müdürler kurulunun tamamen elektronik ortamda yapılması veya bazı üyelerin fiziken mevcut bulundukları bir toplantıya bir kısım üyelerin elektronik ortamda katılmaları yoluyla yapılmaları da mümkündür (TTK m. 1527/I). Bunun yanında kararların, bir öneriye yazılı onay alınmak suretiyle toplantı yapılmaksızın alınması da mümkündür (TTK m. 390/IV).
Yönetim kurulunun fiziken toplanmasının içinde bulunduğumuz dönemde mümkün olup olmadığı değerlendirilirken, yönetim kurullarının toplantı yapma imkanının ortadan kaldırılmasının, şirketlerin iş ve işleyişlerine devam etmeleri noktasında ciddi sorunlara yol açabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle ertelenen veya iptal edilen toplantılar arasında, yönetim kurulu toplantılarının bulunduğunun söylenmesi doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Zira yönetim kurulları şirket işleyişine ilişkin kararların alındığı ve nispeten az sayıda kişinin esnek kurallar çerçevesinde bir araya geldiği toplantılar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Nitekim İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderilen 16.03.2020 tarihli genelgede, “Sivil Toplum Kuruluşlarının (Dernek, vakıf ) genel kurulları ve Sivil Toplum Kuruluşlarının eğitimler dâhil insanları toplu olarak bir araya getiren her türlü toplantı ve faaliyetleri (icra-i zorunluluk gerektiren yönetim faaliyetleri hariç) 16.03.2020 pazartesi saat 24:00 itibariyle geçici olarak ertelenecek.” bilgisi verilmiştir (bkz. https://www.icisleri.gov.tr/81-il-valiligine-koronavirus-tedbirleri-konulu-ek-genelge-gonderildi).
Bu genelge her ne kadar ticaret şirketleri bakımından doğrudan uygulanabilir nitelikte olmasa da yönetim faaliyetlerinin kapsam dışında bırakılması, ticaret şirketlerindeki yönetim ve müdürler kurullarının toplanmasında da hukuka aykırı bir yön olmadığına ilişkin kanaatimizi destekler niteliktedir. Ancak yapılması zorunlu olan yönetim ve müdürler kurulu toplantılarında belirlenen sosyal mesafe sınırına dikkat edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekecektir.
3. Salgın Sebebiyle Yapılamayan Genel Kurulların, Görev Süreleri Dolan Yönetim Kurullarına Etkisi
Olağan genel kurul toplantılarının yapılamadığı bu süreçte, görev süreleri dolmuş olan yönetim kurullarının nasıl bir yol izleyeceği de önemlidir. Yönetim kurulları belirli süreler için seçilmekte ve görev süresinin sona ermesi ile üyelikler, doktrinde tartışmalı olmakla birlikte, düşmektedir. Geçtiğimiz bu süreçte yeni bir genel kurul toplantısı yapılması mümkün olmadığından, yönetim kurulunun akıbetinin belirlenmesi de önem taşımaktadır.
Yönetim kurulu üyelerinin görevleri ile ilgili ortaya çıkacak sorunlar iki başlık altında değerlendirilmelidir. İlk olarak, yönetim kurulu üyelerinin farklı süreler için seçildiği ve bir kısım üyenin görev süresinin dolduğu durumda; görev süresinin dolması ile üyeliği düşen kişi yerine TTK m. 363 uyarınca yönetim kurulu tarafından bir üye seçimi yapılması mümkün olacaktır. Yönetim kurulu tarafından seçilen bu üye/ler ilk genel kurul toplantısında genel kurulun onayına sunulacaktır. Bu halde yönetim kurulunun işleyişiyle ilgili bir sorun meydana gelmeyecektir.
Yönetim kurulunun, kurul olarak görev süresinin belirlenmesi de mümkün olup bu halde görev süresinin sona ermesiyle yönetim kurulu üyelerinin tamamının üyeliği düşmektedir. Görev süresi dolan yönetim kurulunun, salgın sebebiyle getirilen kısıtlamaların ortadan kalkmasıyla birlikte genel kurul çağrısında bulunarak genel kurulu toplaması TTK m. 410 düzenlemesi uyarınca mümkündür. Ancak bu süre zarfında şirketin iş ve işleyişine ilişkin alınması gereken önlemler ne olacaktır?
Doktrinde, görev süreleri dolan yönetim kurulunun yapabileceği işlemlerle ilgili bir fikir birliğinin bulunmadığı belirtilmelidir. Yargıtay ise bu konudaki görüşünü “Yeni yönetim kurulu oluşuncaya kadar eski yönetim kurulunun şirketin devamlılığı için gerekli zorunlu işlemleri yapması geçerlidir.” (bkz. 11 HD E. 2009/12668 K. 2011/10598 T. 20.9.2011 – Kazancı) şeklinde ifade etmiştir. Dolayısıyla Yargıtay tarafından kabul edildiği üzere, yönetim kurulu görev süresi dolmakla birlikte yeni kurul seçilene kadar şirketin devamlılığı bakımından gerekli zorunlu işlemleri yapmaya yetkili olacaktır (Yargıtay’ın bu kararı doktrinde tartışılmış ve hala tartışılmaya devam etmektedir. Bu konuda detaylı bilgi için hepsi yerine bkz. Kırca (Manavgat/Şehirali Çelik), Anonim Şirketler Hukuku C. I, Ankara 2013, s. 470 – 472).
Yargıtay’ın konuya yaklaşımı uyarınca, salgın nedeniyle yapılamayan genel kurul toplantıları sebebiyle, görev süreleri dolmuş olan yönetim kurullarının şirketin olağan işlerini yapmaya devam edebilecekleri sonucuna varılacaktır. Nitekim içinde bulunduğumuz süreçte birçok iş ve işlem askıya alınmakta, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler durdurulmakta ve bu vesileyle hak kayıpları önlenmeye ve hukuki durum korunmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla genel kurul toplantılarının yapılamadığı bu süreçte, yönetim kurullarının şirketin iş ve işleyişi bakımından zorunlu görülen faaliyetlere devam etmelerinin kabulü, ortaya çıkan sorunların çözümü bakımından da yerinde bir yaklaşım olacaktır.
SONUÇ
Yukarıda yer verilen açıklamalar uyarınca, bütün dünyayı etkisi alan salgının sebep olduğu durumun anonim ve limitet ortaklık genel kurulları ile yönetim ve müdürler kurullarına etkisinin,
- Cumhurbaşkanlığı genelgesi uyarınca anonim ve limitet şirketlerin fiziken genel kurul toplantılarını yapamayacağı, elektronik ortamda genel kurul yapılmanın da bir çok sorunu içinde barındırması nedeniyle makul ve hukuken doğru bir yol olarak görülemeyeceği,
- Yönetim ve müdürler kurulu toplantılarının yapılması önünde hukuken bir engel bulunmadığı,
- Genel kurul toplantılarının yapılamaması sebebiyle görev süresi dolan yönetim kurullarının, şirketin işleyişi için zorunlu ve gerekli olan iş ve işlemleri yapma konusunda yetkilerinin devam edeceği yönünde olduğu düşünülmektedir.
Av. Dr. R. Tamer Pekdinçer – Dr. Abdüssamet Yılmaz
PEKDİNÇER & PARTNERS
önceki içerik