Bir Kadıköy markası olan “Fasl-ı Siyaset”in bu ayki konuğu, Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür idi.
Kozyatağı ByOtell’de düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin siyasi gündemi hakkındaki görüşlerini dile getiren Övür; “Türkiye sıkıntılar yaşayan bir ülke. Bir türlü siyaseti normalleştiremedik. 1960 darbesi, siyaseti kendi mecrasından çıkarttı. Siyaset, vesayet altına girdi. Demokrasi olmayınca da refah gelmedi. 1980 darbesi, ülkenin yetişmiş değerlerini ezdi geçti. Maalesef medyamızda, aydınlarımızda ve sivil toplum kuruluşlarımızda hastalıklar var. Yüzde 47 oy alıyorsunuz, sizi iktidardan indirme projeleri yapılıyor. Dolayısıyla sıkıntılar meydana geliyor. Dindarlar meselesini, Alevi meselesini, hep kendimize benzeterek çözmeye çalıştık. 2002’de Ak Parti iktidarı ile ezber bozuldu. Kürt meselesi, bu günün meselesi değil; 100 yılın meselesi… Bırakın çözümü, meselenin tartışılması bile başlı başına bir olay” diyerek sözlerine başladı.
Sekiz yıllık Ak Parti iktidarında Türkiye iyi bir noktaya geldi…
Demokratik açılım konusuna da giren deneyimli gazeteci; “Kürt meselesi, Alevi meselesi ve Lozan’dan gelen azınlık sorunlarını çözmek zorundaydık. Ak Parti, demokratik açılımla bu konudaki samimiyetini ortaya koydu. 25 yıldır PKK ile savaş yapıyoruz. PKK’nın parası var. Daha da önemlisi, kendisi ile bağlantılı bir partinin 2,5 milyon oyu var. Yani altyapısı var. Buna karşı AK Parti en akılcı yolu seçti. Demokratik açılımla bu işi sonlandırma politikasını uygulamaya başladı. Terörü ortadan kaldıramasa bile, minimize edeceği kesindir. Sadece iş, aş, eş gibi hamasi söylemlerle bu iş olmuyor. Bu yapıdan nemalananlar var. Çözüm istemiyorlar. Ama sekiz yıllık Ak Parti iktidarında, Türkiye iyi bir noktaya geldi” diyerek, muhalefet için görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Ak Parti iktidara geldiğinde dinci parti diyorlardı. Şimdi demiyorlar, diyemiyorlar. Siyaset üretmek zorundalar. Ama siyaset üretemiyorlar. Anayasa paketi olayında üç madde üzerinden siyaset ürettiler. Daha başka siyaset üretebilirlerdi. İsrail olayında bile siyaset üretemediler.
CHP’de altı ay sonrası için Süheyl Batum ismi geçiyor…
CHP, Deniz Baykal ile bu işin gitmeyeceğini anlayınca kaset olayı meydana geldi. Siyaset üretmesi gereken CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Baykal’ın yerine genel başkanlığa getirdi. Eğer CHP’nin siyaset anlayışı değişmezse, siyasette değişen bir şey olmaz. Değişmiyecek gibi de görünüyor. Nedeni ise, Gürsel Tekin olayı… Daha işin başında Gürsel Tekin saf dışı bırakıldı. 33 ilçe başkanının Gürsel Tekin’i istemiyoruz demeleri, Tekin’in de siyasi başarısızlığıdır. Medyatik aktörün son filmini oynaması gibi… Altı ay sonra başkanlık için Süheyl Batum ismi geçiyor gibi söylemler var. Bana göre, Türkiye’de karşılığı olmayan bir isim. Oy alamaz.”