Bundan dört yıl önce Beyoğlu Anadolu Lisesi’nden Moda’daki İstanbul Kadıköy Lisesi’ne müdür olarak atanan Ahmet Figankaplan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni atama yönetmeliğine göre görev süresini doldurdu.
Okulun, öğretmenleriyle birlikte hep iftihar vesilesi olması için görev yaptığı sürede büyük çaba sarf eden Ahmet Figankaplan; birçok velinin, öğrencinin ve öğretmenin sevgisini kazanmıştı. Yeni puanlama sistemine göre okul içerisinden seçilen bir komisyon ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün belirlediği bir komisyonun toplam puanı, bu atamada belirleyici rol oynadı.
Okulun öğretmenleri, 4 yıllık süre içerisinde kendilerine çalışmalarında katkılar sağlayan Ahmet Figankaplan ile tarihi Mahmut Muhtar Paşa Köşkü’nün önünde bir hatıra fotoğrafı çektirdiler. Benim aklıma da bir eğitimci ve yazar olarak şimdi şu soru takılıyor: Çalışmanın, başarının, sevilmenin ve idealizmin karşılığı bu mu olmalı?
Şimdi sevenlere bir görev düşüyor; müdürlerine sahip çıkmak… Elbette görev değişiklikleri yaşanmalı; kişiler geçici, kurumlar kalıcıdır. Fakat ölçü? Bu okuldan emekli olan Betül Demirağ’ın söylediği gibi: “Bu kuruma bir geçerken uğrayanlar var, bir görev gereği gelenler var, bir de görev gereği gelip gönül verenler var…”
Kadıköylüler… Sizce ben bu yazıyı niçin yazdım acaba? Sizce Ahmet Figankaplan bu cümlenin neresinde duruyor?
(Fotoğraf: Hayrettin Berk Erşimşek)