Fenerbahçe, nedense bu günlerde herkesin dilinde… Aslında geçen sezondan beri bu böyle… Ben, Fenerbahçe’nin iyi bir kadro kurduğuna ve yaratılan suni sorunlara rağmen, hepsini aşarak iyi yerlere geleceğini düşünenlerdenim.
Takımı Trabzonspor karşısında izledim. Trabzonspor, uzun zamandır ilk kez böylesine etkili oynadı diyebiliriz. Defansta Sol Bamba, Emerson uyumu kendini göstermiş. Ortasahada ise Sapara, ayağına gelen birçok topu olumlu kullandı. Evet, Fenerbahçe arzu edilen futbolunu sahaya yansıtamıyor. Ancak bu takıma Krasiç’in iyice adapte olması, Meireles’in orta dörtlünün hemen arkasındaki yerini kavraması, takıma mutlaka olumlu yansıyacaktır.
Trabzonspor maçında görüldü ki, bu takım mutlaka Moussa Sow’un yanına etkili bir forvet koyabilmeli. Bu Bienvenue olabilir, Semih olabilir. Ama her kim olursa olsun, bu adam ilerde yalnız bırakılmamalı.
Geçen senelerde Fenerbahçe’nin sol kanadında Ziegler ile işleyen düzene, bu sene Stoch katkı sunmaya çalışıyor. İkisinin katkıları elbette çok farklı. Stoch, kanatlardan hücuma rahat akan, ama bunu değerlendirme yüzdesi Ziegler’den daha düşük bir oyuncu. Kuyt ve Krasiç’in yokluğunda alınan sonuç, çok da tesadüf sayılmamalı…
Trabzonspor’un baskılı ve arzulu futbolu ile karşılaşan Fenerbahçe ortasahası, eline geçen kontratak fırsatlarını iyi kullanamadı. Ayağına top değen her Trabzonspor’lunun çevresinde top paylaşımı yapabileceği bir renkdaşı vardı.
Sonuçta Aykut Hoca için farklı sesler de gelse, alınan skor tatmin edici olmasa da, sezonun başı olduğu düşünüldüğünde henüz yeterli kredinin olduğunu ve kolay azalmayacağını düşünüyorum. Yeter ki heykellere, efsanelere bakılmadan, Fenerbahçe’nin sadece futboluna bakılsın…