Son aylarda dilencilerin sayısında ciddi artış dikkat çekince Kadıköy Emniyet Müdürlüğü ve Kadıköy Belediyesi Zabıta Ekipleri harekete geçti, Bağdat Caddesi’nde operasyon başlatıldı.
Anı anına Kadıköy Life Dergisi objektiflerine yansıyan karelerde yer yer zabıta ve emniyet güçleri zor anlar yaşadı. Kadıköylü mekan işletmecileri ve esnaflar, ihtiyaç sahibi olmayanların da ticari kazanç kapısına dönüştürdüğü dilencilik alışkanlığının ilçeye ciddi zarar verdiğine dikkat çekiyor.
HER DİLENCİNİN KUCAĞINDA BİR ÇOCUK…
Bostancı’dan Fenerbahçe’ye Bağdat Caddesi üzerinde incelemeler yapan ekipler, gün içerisinde birçok dilenciyi gözaltına aldı. Çoğu ekiplere zorluk yaşatan dilencilerin yanında ve kucağında çocukların olması dikkat çekti. Yaşı küçük çocuklar olup biteni anlamazken birçok çocuğun paniğe kapılıp ağladığı görülürken polis ve zabıta ekipleri, sağduyusu ile çocukları sakinleştirdi. Cadde işletmecileri ve esnaflar, müdahaleyi destekledi.
AYNI ATMOSFERDE FARKLI DÜNYALARI YAŞAYAN ÇOCUKLAR…
Yine Kadıköy Life’ın görüntülediği karede, çocukların yaşadıkları farklı dünyaları ve Türkiye gerçeklerini de gözler önüne seriyor. Bir yanda bebek arabasıyla haftasonu alışverişine çıkan ailenin; diğer yanda ise kaldırımda dilenerek geçimini sağlamaya çalışan annenin çocuğu… İkisi de aynı yaşlarda ancak, farklı “dünyalarda…”
GERÇEK İHTİYAÇ SAHİPLERİNİ İSTİSMAR EDİYORLAR…
İsmini vermek istemeyen bir balık restoranı işletmecisi, dilenci sorununa yönelik şunları ifade etti; “Bağdat Caddesi’nde adımbaşı dilenciler var. Biz insanları ayırmıyor, küçük düşürmüyor, ötelemiyoruz. Ama dilencilik istismar ediliyor. Gerçek ihtiyaç sahipleri olduklarına inanmıyoruz. Çocukları mağdur gösterip acındırma duygusunu ticarete döküyorlar. Gerçek ihtiyaç sahiplerini de istismar ediyorlar. Hem yardım isteme yöntemi, hem de yardım etme yöntemi bu değildir. Buna köklü bir çözüm bulunması lazım. Özellikle Suriyeli göçmenler geldikten sonra Bağdat Caddesi ve Kadıköy genelinde dilencilik patladı. Sadece Suriyeliler değil, Türkiye vatandaşı olanlar da elit semtleri tercih ederek insanların yolunu kesiyor, dakikalarca yalvarıyorlar. Mekanlarımızda müşterilerimizin masalarına eğilip para istiyorlar. Bazı müşteriler misafirlerine mahcup olmamak için para veriyor, bazıları da “Burası Bağdat Caddesi, rahat nefes alamayacak mıyız” diye tepki gösteriyor. Dilenmeyi hak gibi gören, hal hareketlerinden oldukça sağlıklı olduğunu ve ülkemizin vatandaşı olduğunu anladığımız güçlü kuvvetli adamlar bile bunu alışkanlık haline getirmişler. Hem görsel olarak, hem de manevi olarak rahatsızız…”