Berlin’in merkezindeki 18. yüzyıl Prusya Sarayı, 1950 yılında yıkılmış, yerine Doğu Alman Komünist Meclis Binası inşa edilmiş, ancak bu sonuncusu da daha sonra yıkılmıştı.
Alman Parlamentosu, 11 yıl evvel eski sarayı sanat koleksiyonlarını barındıracak bir müze olarak yeniden inşa etmeyi kabul etmişti. 2019 yılında tamamlanacak olan replika sarayın inşası, kemer sıkma paketleri yüzünden birkaç yıl ertelenmiş ve proje sürekli tepkilere neden olmuş idi. Barok mimari stilindeki sarayı yeniden inşa etmek için gerekli 600 milyon Euro’luk bütçenin 80 milyon Euro’sunun özel bağışlardan, gerisinin ise Federal Hükümet tarafından karşılanması planlandı.
Sorumlu Bakan Ramsauer, eski sarayın yeniden inşasının bir amacının Soğuk Savaş’ın Berlin’de bıraktığı yaraları sarmak, bir diğerinin ise sarayın yıkımından sonra yaşanan mimari çöküntüyü aşmak olduğunu ifade etti. Projenin kesinlikle bir “geriye bakma” olmadığını, İtalyan Mimar Franco Stella tarafından hazırlanan yeni projenin üç barok ve bir modern cephesi olacağını kaydetti.
Eski komünistleri de içeren sol kanat muhalefet milletvekillerinden Avukat Liebich ise; “Berlin’in çok şeye ihtiyacı var. Ancak bunların hiçbiri bir Barok Saray değil şeklinde” tepki verdi. Prusya Krallarının ve Alman İmparatorlarının sarayını yeniden inşa etmenin, vergi verenlere ağır bir yük getireceğini de iddia etti.
Yeşiller Partisi Lideri Bayan Kuenast ise; “Milletvekillerimiz eski Alman gücünü temsil eden bu alanın statüsünü yansıtırken, tümüyle modern bir bina düşünmeliydiler. Daha yaratıcı bir model bulamamış olmalarına üzüldüm” dedi.
Berlin Belediye Başkanı Wowereit ise, bu tepkilere karşı durarak; “Bu ekonomik kriz zamanında Berlin saraysız da idare ederdi demek daha popüler bir söylem olurdu. Ancak bu yaptığımız, tarihi bir binayı yeniden yaratmanın ötesinde bir şey” dedi.
Sizce de benzerlikler yok mu?..
Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp
Y. Müh. Mimar Kentbilimci