İş stresi, günlük koşuşturmalar ve tempolu yaşam ile birlikte düzensiz beslenme günümüzün en ciddi problemleri arasında. Ardı ardına gelen diyet tavsiyeleri, kendini cezalandırma noktasına gelen “ben yemek yemem artık” kararları ve sonrasında yaşanan sağlık sorunları… Tüm bu problemleri bir çırpıda elinizin tersiyle itmek mümkün…
Spor, sağlık ve insan kavramları arasındaki ince çizgiye yönelik; Alanında başarıları ve deneyimleri ile tanınan başarılı spor adamı – öğretmeni Barış Karahan’ın kapısını çaldık. Girişimci ruhu ve araştırmacı yapısı ile spor arenasında dikkatleri üzerine çeken Karahan, birçok uluslararası seminer ve eğitim projelerini de organize ettiği süreçte Kadıköy Life Dergisi’ne özel konuştu. İşte mutlaka dikkate almanız gereken ayrıntıların yer aldığı özel röportajımız;
– Öncelikle, kendinizi nasıl özetlersiniz?
Ben sporum, ruhum sağlık ve spor… Nefesin, her şeyim spor… 1977 yılında memur bir ailenin çocuğu olarak Düzce’de dünyaya geldim. Babamın sporcu kimliğinin olmasının hayatımda etkisi büyük. Ortaokul yıllarımda basketbol branşı ile spor hayatına adımımı attım. Fiziksel özelliklerimin de avantajı ile hayatımın vazgeçilmez jokeri olarak okullar arası tüm sportif faaliyetlerde çeşitli branşlarda temsil imkanım oldu. Atletizm İl birinciliklerim (yüksek atlama, üç adım uzun atlama, 110 metre engelli) bulunmaktadır. Ayrıca 2. Lig Basketbol Kulüpleri’nde, 1. Lig Hentbol Kulüpleri’nde ve 3. Lig Voleybol Ligleri’nde çeşitli takımlar ile sportif hayatıma devam ettim. 2001 yılında çok sevdiğim spor hayatımda yeni döneme girdim. Beden Eğitimi Öğretmenliği’nden mezun olarak çeşitli başarılı sporcular yetiştirme anlamında eğitim hayatına adım attım. Uzun yıllar sporculuk hayatımın vermiş olduğu birikimler, tecrübe ve almış olduğum eğitimler neticesinde uzun yıllar İstanbul’da büyük spor kompleksi ve yüzme havuzunda yöneticilik yapmaktayım. Girişimci ruhum ve araştırmacı yapım sayesinde katılmış olduğum uluslararası seminerler ve eğitimler sayesinde çeşitli projelerde organize etmekteyim.
– Günümüz şartlarında sporun insan sağlığı ile bağlantısını nasıl yorumlarsınız?
Spor, insan hayatında oldukça önemli bir yaşamsal değer. Özellikle yaşadığımız zaman diliminde teknoloji ilerledikçe, spor insan için sağlık açısından vazgeçilmez bir unsur haline dönüşüyor. Teknoloji insan hayatını kolaylaştırıyor ve hareket imkanını kısıtlıyor. Tabi ki teknolojiyi kötülemiyoruz ancak, olumsuzları da beraberinde getirdiğinin bilincinde olmalı ve ona göre yaşamalıyız. Vücut hareketsiz kalarak kilo almaya müsait hale geliyor. Beraberinde çağımızın en büyük hastalıklarına; Obezite, kolasterol, tansiyon, diyabet gibi rahatsızlıklara zemin hazırlıyor. Bu hastalıkları minimum seviyeye indirebilmek ve daha sağlıklı hayat kalitesi yüksek bir birey olmak için mutlaka spor ile vücudumuza hareket kazandırmalıyız. Kısa bir cümleyle; “Sağlık İçin Spor Yapın…” diyor ve altını çiziyorum.
– Pek çok insan sağlıklı yaşam için spora başladığı ancak, beraberinde yolun yarısını kat edemediği biliniyor. Bunun nedenlerini hangi gerekçelere bağlarsınız?
İş yoğunluğu, bulunduğumuz çağın anlık değişken şartları sadece spor ile ilgili değil tüm konularda yapmış olduğumuz planlamalarımızın hayata geçirilmesine engel olabiliyor. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması, her işimizin bir “tık” uzakta olması, uzun süre hareketsiz kalmamız ve bunun sonucunda da vücudumuzun tembelliğe alışması; spora başlama konusunda isteksizliğe neden olabiliyor. Spora başlayan bireylerin vücudunun hareketli olması ve bireye tempolu gelmesi, kişinin spora başladıktan sonra bırakmasına da neden olabiliyor. Fakat bu durumlarda eğitmenin (antrenörün) yaklaşımı, bilgisi ve tecrübesi bireyin motive olmasında ve spora devam etmesinde en büyük etkenlerden olabiliyor.
– Özellikle son 3 yılda obezite konusunda endişe verici verilerin ortaya çıktığı, konunun yakında ulusal bir sorun olarak gündeme oturacağı söyleniyor. Size göre obezite sorunu, spor ile aşılabilir mi?
Kesinlikle obezitenin en büyük düşmanı spor ve doğru beslenmedir. Fastfood ürünlerin artması ile birlikte özellikle çocukların bu tür yemekleri çok sevmesi, obezite sorunun çok küçük yaşlara kadar görülmesine neden olmuştur. Bu durum, yapılan istatistik sonuçlarında da ispatlanmıştır. Yine teknolojinin insan hayatını kolaylaştırması ile birlikte obezitede ne yazıkki artış yaşanmıştır. Obeziteyle mücadelede sporun çok büyük faydası var. Sporun doğru beslenme ve diyet ile desteklenmesi, daha başarılı sonuçlar alınmasında ve bireyin çağın en büyük hastalıklarından kurtulup daha fit, sağlıklı, kendine özgüveni yüksek, hayat kalitesi yerinde olmasına imkan vermektedir. Özellikle altını çizerek diyorum ki; Kendinize bir güzellik yapın, sporla kalın!..