Yaz aylarında oruç süresi 18 saati aştı. Oruç tutanlar için neredeysa tam gün aç kalmanın ardından susam ve çörek otu kokusu üzerinde sıcacık bir pide, aynı zamanda Ramazan ayının da eşsiz sembolü… O pideleri üreten fırıncıların kapısını çaldık.
Ezanın okunmasına dakikalar kala Hasanpaşa kaldırımlarında kuyruk almış gitmiş başını. “Hadi artık sıra bana gelsin” diye iç geçirenlerin, derin derin ellerinde pide ile gelmesini bekleyen ev sakinlerini düşündüğünü tahmin etmek hiç de zor değil. Pide üretiminin aksamaması ve vatandaşların mağdur olmaması için sadece bir fırında 20’ye yakın işçi kırmızı alarmda… Eller makine gibi çalışıyor, sistem bir an olsun aksamıyor.
VATANDAŞ İÇİN DAKİKALARCA DAHA AÇ KALIYORLAR…
Saatler 20.48’i gösteriyor ve İstanbul için iftar vakti… Ancak fırıncıların hareketliliği bitmek bilmiyor, hatta biraz daha artıyor. İşinden geç çıkanlar, trafiğe takılanlar ve son anda fırının kapısına dayananlar nedeniyle kuyruk uzadıkça uzuyor. Vatandaş geri çevrilir mi? Çalışmaya devam… 10 dakikayı aşan ek çalışma süresinin ardından ancak oruçlarını açabiliyor fırın işçileri. Vatandaşın sofrada karnı doyduğunda, fırıncılar için iftar vakti başlıyor.
Köksal Köz ve kardeşi İsmail Köz…
“18 SAAT AÇ KALMIŞIZ, 10 DAKİKA ÇOK MU?”
Köksal ve İsmail Köz kardeşler, 25 yılı aşkın süredir çoğu kez 50 dereceyi aşan fırının içerisinde emek veriyorlar. Emek, ekmeğe dönüşüyor aslında; Ramazan’da da pideye… Kadıköy Belediye’sinden Hasanpaşa’ya doğru girerken ışıklı kavşağın dört bir yanından koşuyor Kadıköylüler, iftar sofralarını pidesiz bırakmamak için. Köksal ve İsmail kardeşler, Kadıköy Life’a samimi konuştu: “İşimizin bir hayli yorucu olduğunun farkındayız, ama alıştık. Yaz aylarında hem günler uzun, hem de sıcaklar haliyle fazla. Ama bu bahane olmamalı. İnsan istedi mi yapar! Ezan okunduktan sonra kapılarımızı kapatamayız. O sofralarda pide olmazsa iftar da olmaz, mutluluk da…”
HERKESE AÇIK SOFRA…
Son müşteri de pidesini aldıktan sonra sofraya oturuyor Ramazan’ın arka plan kahramanları. Fırın koridorlarındaki çalışma uğultusu, yerini çatal kaşık seslerine bırakıyor ve ekliyor emekçiler: “Kapımız yoldan gelen herkese açık, bu sofranın lezzeti sultanlarda yok!”
