Kadıköy’ün “galetacı babası” Süleyman Dursun, 61. yaşını da sokaklarda karşıladı. 35 yıldır galeta, çubuk kraker ve kurabiye satarak altı çocuğunu okutan örnek baba; “Gururluyum. Bu memlekette çalışana ekmek var. İsyan ederek, kolaycılığa kaçarak ancak güzel ülkemiz zarar görür” diyerek, omuzlarındaki yükün ağır gelmediğinin altını çizdi. Seyyar satıcı, dişini tırnağına takarak çocuğunun mimar olmasını sağladı.
En az 50 kg ağırlığı yüklendiği Kadıköy sokaklarını adım adım gezen Süleyman Dursun, ilerleyen yaşına rağmen merdivenleri tek nefeste çıkabilecek kadar sağlıklı olmasını, işi gereği sık sık yürümesine bağlıyor. “İşleyen demir pas tutmaz derler ya, ben ömür boyu pas tutmam” diyen Dursun, mutluluğunun sırrını Kadıköy Life ile paylaştı. İşte “galetacı babanın” açıklamaları…
“İŞİMİ SEVİYORUM, GÜLÜMSEMEYİ ÖNEMSİYORUM…”
Bir insanın işini sevmesi öncelikle önemli. Ben çubuk kraker, galeta, kurabiye satarak mutluyum. İnsanlar da beni görünce mutlu oluyorlar. Yürekten tebessüm ayrıca önemli. Sürekli somurtan, yüzünü asan, etrafına negatif enerji yayan insanlar, öncelikle kendilerine zarar verirler. Bunu ilk zamanlarda anlayamazlar, ancak ilerleyen yıllarda büyük zararları ile karşılaşırlar. Bir insanın gerek işinde, gerekse özel hayatında başarılı olabilmesi için öncelikle gülmeyi bilmesi lazım, yürekten gülmeyi…
“ÇUBUK KRAKERİN GELİRİYLE ÇOCUĞUM ARTIK MİMAR…”
Koşullar ne olursa olsun, bir insanın okuyabilmesi lazım. Okuyabilmesi için de önünün açılması… Altı çocuğumu okuttum. Biri mimar, diğeri de Telekom’da memur… Daha ne isterim ki, onlar okuyup hayatlarını kurtardılar, ben de üniversite bitirmiş gibi hissettim kendimi. Çubuk krakerden biriken paralar, çocuklarımın geleceği oldu.
“KADIKÖYLÜ GALETA SEVER…”
Neredeyse yarım asır olacak. Adım adım bilirim Kadıköy sokaklarını, her köşesini… En çok galeta ve çubuk kraker sever Kadıköylüler… Taze olunca da, yeme de yanında yat. Ben Kadıköy’ü seviyorum, Kadıköy de beni…