Yaz mevsimi geldiğinde vücudumuzdaki problemleri fark ediyoruz ve giysilerimizle aynalar bize fazla kilolarımızı, selülitlerimizi, sarkmış dokularımızı ve bölgesel yağ fazlalıklarımızı gösteriyor. Yapacak tek şey, bizi mutsuz eden bedensel problemlerden bir an evvel kurtulmaya çalışmak. Bu problemlerden belki de hemen herkesin ortak ilk problemi selülitler…
SELÜLİT ŞİŞMANLIK DEĞİL…
Aslında bir sağlık problemi olduğu ortaya konan selülit problemi, halk arasında portakal kabuğu görünümü yaratan bir estetik sorun olarak biliniyor. Selülitin birçok nedeni olsa da, oluşumunda özellikle genetik ve metabolik faktörlerin rol oynadığı biliniyor. Hormonal problemleri olan, yanlış beslenen, çok sık kilo alıp veren, yanlış diyetler uygulayan ve hareketsiz bir yaşam sürdüren kadınlarda selülit artıyor. Bedensel sorunlardan insülin direnci gelişen hastalarda, tiroid bezi tembelliği olanlarda, aşırı kortizol üretimi sorunlarıyla boğuşan kişilerde ve varis veya lenf ödemi olanlarda da selülit sıklıkla görülebiliyor. Selülitin kadınlarda fazla görülmesinde en önemli faktör ise kadınların hormonları… Selülit, bir kilo problemi gibi algılansa da bu gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Balık etli, hatta zayıf kadınlarda bile selülit oluşabiliyor.
KİLO VERSENİZ DAHİ SELÜLİTLERİNİZDEN KURTULAMAYABİLİRSİNİZ…
Bunun nedeni, selülit oluşumuna yol açan ödem sorununun yağ hücrelerini etkileyip, fonksiyonlarını bozması ve dolaşımı olumsuz yönde etkilemesidir. Lenfatik sistem, dolaşım sisteminden farklı olarak içindeki lenf sıvısının kan dolaşımına taşıyan bir sistemdir. Lenf sıvısı, vücudunuzun hücresel düzeydeki faaliyetleri sonrasında ortaya çıkan atık maddeleri veya vücuda giren mikropları taşıyor. Lenf sıvısı, lenf bezlerinden süzülüp temizlendikten sonra kan dolaşımına karışıyor. Eğer lenf sıvısının kan dolaşımına taşınması sırasında yetersizlik varsa, zamanla özellikle bacaklarda şişlikler meydana geliyor. İşte bu tabloya lenf ödem deniyor. Eğer bu yetersizlik giderilmezse, bacaklar çok şişebilir. Halk arasında bu soruna “fil hastalığı” deniyor.
SELÜLİTLE SAVAŞTA YÖNTEMLER SINIRLANDIRILMAMALI…
Selülitlerinizden kurtulmak istiyorsanız, işe öncelikle selülitinizin ne kadar ilerlemiş olduğunu anlayarak başlayın. Bunu anlamanın en kolay yolu, selülitli bölgenizi iki parmağınızın arasına sıkıştırmak ve portakal kabuğu görüntüsünün ne kadar ortaya çıktığına bakmaktır. Portakal kabuğu görüntüsü ne kadar belirginse, mücadeleniz o kadar güç olacaktır. Kişilerin bedenlerindeki pek çok şikâyetin bir arada olduğu düşünülürse, tek başına bir metotla bu problemlerin hepsini birden ortadan kaldırmak pek mümkün olmayacaktır. En sağlıklı, en hızlı ve en etkili tedavi sonuçlarına ulaşmak için, kişinin ihtiyaçlarına uygun metotların bir araya getirilerek, kişiye özgü tedavi programlarının hazırlanması en uygun olan yöntemdir.
SELÜLİTE KESİN ÇÖZÜM VAR MI?
Selülit yaşayan her dokuda neden ne olursa olsun lenf dolaşımının yavaşlaması nedeniyle olabildiği bilindiğine göre, vücuda ilgimizi esirgediğimizde selülit oluşabilecektir, dolayısıyla selülitin kesin bir çözümü de olmamaktadır. Hiçbir yöntem ya da teknoloji, bu inatçı problemin üstesinden gelemez. Ancak selülitinizin nedenlerine göre seçilecek teknolojik destek, selüliti problemini küçültebilir, kontrol altında tutulmasını sağlayabilir.
SOĞUK LİPOLİZ TEKNOLOJİSİ İLE 1 SEANSTA 5-12 CM İNCELME MÜMKÜN MÜ?
Bugünlerde sıklıkla duyduğumuz “soğuk lipoliz” denilen teknoloji, aslında hafif enerjili lazer ışınlarının soğuk bir ortam yaratılarak dokuya gönderilmesini sağlayan teknolojiye verilen yeni ve tılısımlı bir isim… Ancak bu ismin anlamında lazerle bir yandan ısıtırken, soğuk ve renkli ışıklarla ise etkiler nötrleştiriliyor. Aslında psikolojik olumlu bir etkiden daha fazla bir etki oluşturmak mümkün değil… Bu yöntemi yaptıran kişilerden de olumlu bir şey duyamadığımız gibi, kısa bir süre Flavius Kilo Yönetim Merkezleri’ndeki uygulamalarımızda da tatminkâr bir sonuç elde edemediğimizden dolayı uygulamayı terk ettiğimiz bir yöntem…
Uzm. Dr. Sinan İBİŞ
