Sultanbeyli Belediyesi, bu kez kapılarını Necip Fazıl Kısakürek için açtı. Usta şairin vefatının 30. yılında düzenlenen panele, çok sayıda davetli katıldı.
Moderatörlüğünü Adem Turan’nın yaptığı panelin konuşmacıları, Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan ve Ali Haydar Haksal oldu. Ali Haydar Haksal, Necip Fazıl’ın “Büyük Doğu Mecmuası” hakkında bilgiler verirken, Gürdoğan ise şairin düşünce ve eylemleri hakkında konuştu.
“Büyük Doğu Mecmuası’nı çıkarmak için büyük çaba harcadı”…
Necip Fazıl’ın Büyük Doğu Mecmuası’nı zor şartlar altında çıkardığını ifade eden Haksal; ” Üstad Necip Fazıl, Büyük Doğu Mecmuası’nı çıkarmak için büyük çaba harcadı. Yazılarından dolayı üstadın matbaasına saldırdılar, hatta mahkum oldu” dedi. Necip Fazıl’ın mücadelesinin önemine değinen Haksal, bugün ondan etkilenen büyük bir kuşağın yetiştiğini ifade etti ve “Bizler bu kanaldan beslenerek bu günlere geldik” dedi.
“Necip Fazıl, bizim kuşağa tasavvufu sevdiren kişidir”…
Haksal’ın ardından konuşan Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan, Kısakürek’in gönül insanı olduğunu ifade etti. Kısakürek’in “Çile” kitabında yeni dünyasını anlattığını kaydeden Gürdoğan; “Çile şiirinde sanatın Allah’ı aramak olduğunu söyler. Necip Fazıl, bizim kuşağa tasavvufu sevdiren kişidir” dedi.
“Necip Fazıl herşeydi”…
Necip Fazıl’ın sıradışı bir insan olduğunu söyleyen Gürdoğan; “Çok cömertti, herkese yardım ederdi. Eylemciydi, düşünürdü, politikacıydı, kısaca herşeydi. Kendinden her konuda çok emindi. dedi. Gürdoğan, Necip Fazıl’ın gücünü bulunduğu yerden değil, düşüncesinden aldığının altını çizdi.