Adı “Hoşgörü Gecesi”ydi… Benim de yönetiminde yer aldığım AYGAD tarafından tertiplenmişti. Gerçi geceyi düzenlemeye başladığımız andan itibaren, birileri tarafından inanılmaz bir karalama kampanyası ile geceye gölge düşürülmeye çalışılmıştı…
Başardık… Geceyi, hem de kusursuz bir organizasyonla başardık… Üstelik toplumumuzun son dönemde bu kadar kutuplaşmasına inat… Hemen her kesimi aynı çatı altında, aynı masa etrafında biraraya getirerek başardık.
AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi, Saadet Partilisi, HAS Partilisi, DSP’lisi, BBP’lisi, TP’lisi, velhasıl asla aynı masa etrafında olmaz denilen, siyasi görüşten hemen herkesin katılımı ile gerçekleştirdik.
Kıyamet de kopmadı; demek ki bizim içimizde o hoşgörü var. Neden ortaya çıkarmaktan korkuyoruz? Toplumun tüm kesimleri için geçerli bu… Sadece birbirimize biraz tahammül etmeyi öğrensek, öğrenebilsek, eminim bambaşka bir ülke olacağız. Güzellikler bizim de hakkımız değil mi?
Adına yakışır bir gece oldu…
Bizi karalamaya kalkan, bu uğurda Dernek Başkanımız Hakan Manici’nin konuşmasında örnek verdiği “Gazeteci Tahir”liğe özenen insanların bu geceyi görmelerini isterdim. Belki birazcık kendi özeleştirilerini yaparlardı. Belki diyorum, çünkü emin değilim.
AYGAD, kurulduğu günden itibaren gerçekten güzel şeyler yaptı. Birçoğumuz kendi günlük işlerimizi ihmal ederek, bırakarak, kendimizin ektiği bu filizin yeşermesi için çalıştık geceli gündüzlü. Bu ikinci gecemizdi. Toplumun her kesimini biraraya getirdiğimiz ikinci büyük buluşma…
Elbet yenileri olacak, elbet bu filiz her geçen gün büyüyecek. AYGAD’ın bu anlamda idealist gazeteciler tarafından başka illerde de örnek alınacağına şüphem yok. Biz doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. Bu konuda da, taviz verme gibi bir niyetimiz yok. Önümüze kendi meslektaşlarımız tarafından örülmeye çalışılan bariyerler, sıcak suyun karşısındaki şeker misali… Şansı yok… Evet…
AYGAD’ın düzenlediği ve yaklaşık 450 davetlinin katıldığı bu muhteşem gecede, konukların hemen hepsinin söylediği ortak bir söz vardı: “Böyle bir derneği kurmakta geç kaldınız.”
Doğruydu. Bu derneği daha önce kurabilseydik, belki yerel basının bu kadar kirlenmesinin de önüne geçmiş olurduk. Ancak, geç başlamak hiç başlamamaktan iyidir ve biz başladık. Temizleyeceğiz. Bu konuda kararlıyız. Kim üzerimize nasıl çamur atmaya kalkarsa kalksın, kim bize karşı Gazeteci (!) Tahir olursa olsun, biz doğru bildiğimiz yolda eğilmeden, bükülmeden, dimdik yürümeye devam edeceğiz. Çıkar için değil, toplumu bilgilendirmek için…
Ve bir not: Bu kusursuz gecede emeği geçen herkese teşekkür etmeyi de bir borç biliyorum.
Ancak geç başlamak, hiç başlamamaktan iyidir ve biz başladık.
