Metropolün göbeğinde Kadıköylüler ve Kadıköy’ü ziyaret edenler, inşaat çalışmaları için bazen caddelerde, bazen de daracık sokaklarda feci şekilde can veriyor. Bir zamanlar sokaklarında yürümenin ayrıcalık olduğu Kadıköy’de kısa süre içerisinde rüzgar tersine döndü. Son olarak Moda’da iki kişi inşaat malzemesi taşıyan kamyonun altında kaldı, 22 yaşındaki üniversite öğrencisi genç kız hayatını kaybetti. Soruyoruz; “Daha güzel bir Kadıköy, hafriyat kamyonları ve iş makinelerinin altında ölümlerle mi gelecek?”
İstanbul’da ağır iş makinelerinin karıştığı kazalar bazen araç sürücülerinden, bazen de yayalardan kaynaklanabilen kusurlar nedeniyle ölümle sonuçlanıyor.
KADIKÖY HER KAZADA İRKİLİYOR!
Ekim ayı da, Kadıköy’de feci kazalar listesine girdi. Moda’da yaşanan ölümlü kaza, Kadıköy’de ilk değil. 15 Haziran’da Suadiye’de meydana gelen inanılmaz kazada kamyondan dökülen inşaat malzemeleri yaşlı kadını altına almış, talihsiz kadın olay yerinde hayatını kaybetmişti. Yine 19 Mart tarihinde minibüs yolu olarak bilinen Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’nde kamyonun yaklaşık 20 metre altında sürüklediği 78 yaşındaki yaşlı adam feci şekilde can vermiş, üzücü olayın etkisi günlerce unutulamamıştı. Kurbağalıdere’de de 13 Mayıs tarihinde meydana gelen hafriyat kamyonu kazasında, üniversiteli genç hayatını kaybetmişti. Bununla birlikte Bağdat Caddesi’nde hemen her gün meydana gelen maddi hasarlı kazalar, beraberinde tartışmalar ve uzun trafik kaosu… Kadıköylüler, şehrin dört bir yanında ağır tonajlı inşaat araçları ile boğuşuyor. Okulların açılması ile birlikte araç yoğunluğunun ve yaya nüfusunun önemli ölçüde artması, kaza risklerini daha çok gündeme getiriyor.
YANIT BEKLEYEN O KADAR ÇOK SORU VAR Kİ?
Kadıköy’de yapı stoğunun önemli bir kısmının eski ve riskli grupta olması, planlı kentsel dönüşümü ve çok büyük bir alanda da kendiliğinden gelişen bir kentsel yenileme dönemini beraberinde getirdi. Soruyoruz, bu soruların yanıtı sağlıklı bir şekilde verilebiliyor mu?
– Kentsel dönüşüm çalışmalarında metropolün göbeğinde devam eden olağan hayat ve ağır tonajlı araçların şehre etkisi, ne kadar araştırıldı?
– Bir sokakta aynı anda dört-beş inşaatın yapılabilmesi, insan sağlığı ve psikolojisi açısından ne kadar doğru?
– Günümüzde güvenlik açısından birçok araçta yardımcı şoför bulunabiliyor. Peki, daracık sokaklarda ölümlü kazalara karışabilen hafriyat makineleri ve ağır tonajlı kamyonlar için, şoförün görüş açısı dışında kalan alanların sağlıklı kontrol edilebilmesi amacıyla yardımcı şoför vb. uygulamalar kalıcı olarak hayata geçirilemez mi?
– Mevcut gidişata göre kentsel dönüşüm ve yenileme çalışmalarının en az 5-10 yıl daha devam edebileceği sık sık gündeme geliyor. Peki, bu süreçte yeterli şehir planlaması yapılabiliyor mu?
– Şehir içinde ağır tonajlı araç kullanan şoförlerin sağlık belgeleri ve sabıka kaydı gibi hayati önem taşıyan veriler, yasal zeminde zorunlu olarak denetleniyor mu? Yoksa, şoförlerin şehir ile uyumu ne kadar gözetiliyor ve bunun takibi nasıl yapılabiliyor?
– İnşaat faaliyetleri nedeniyle bazı sokakların günlerce, haftalarca kapanması ve mahalle sakinlerinin sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar yoğun gürültüye maruz kalması, bunun birbirini takip eden inşaatlar ile birlikte defalarca tekrarlanması ne kadar doğru?
– Cadde ve sokaklarda kamyon ve beton mikseri kuyruğu oluşturarak uzun süreyle kapatılan şeritlerin getirdiği sıkıntılar daha ne kadar devam edecek?
– Ağır tonajlı iş makinelerinin beraberinde getirdiği kaostan kalıcı olarak kurtulmak için Türkiye genelinde tüm yetkili birimler, kalıcı olarak mantıklı-etkili adımlarını atıyorlar mı?
Bu ve bunun gibi akla gelen birçok soru, şimdileri Kadıköylülerin ana gündem maddeleri arasında…
