<\/p>\n

Kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 iki arac\u0131n birbirini yalayarak ge\u00e7ebildi\u011fi darl\u0131ktaki asfalt yoldan a\u011f\u0131r a\u011f\u0131r ilerleyen eski p\u00fcsk\u00fc minib\u00fcs, a\u011fz\u0131na kadar silme insan doluydu.<\/p>\n

Kad\u0131n, erkek, \u00e7ocuk, bebek, Pakistan\u2019l\u0131, Banglade\u015f\u2019li, Suriye\u2019li ve Irak\u2019l\u0131, birbirinin dilini bilmeyen \u00e7e\u015fitli uyruklardan insanlar, uyduruk bir umudun pe\u015findeydiler. Tam 24 ki\u015fiydiler. \u00dc\u00e7 ayl\u0131k bebek, s\u0131caktan bunald\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ortal\u0131\u011f\u0131 y\u0131rtarcas\u0131na a\u011fl\u0131yor, minik kollar\u0131yla da annesine sar\u0131lmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yordu. 5 \u00e7ocuk ise \u015fartlar\u0131n t\u00fcm zorlu\u011funa ra\u011fmen, yeni yerler g\u00f6r\u00fcyor olman\u0131n verdi\u011fi \u00e7ocuksu bir sevin\u00e7 i\u00e7indeydiler.<\/p>\n

Anneler endi\u015feli, babalar \u00e7aresiz, bek\u00e2rlar ise hayat\u0131 maceraya \u00e7evirmenin pe\u015findeydiler. \u0130stanbul’dan bu yana zorlu bir yolculuk yapm\u0131\u015flard\u0131. Zira normal \u015fartlarda 8 saatte kat edilecek bu yol, yakalanma endi\u015fesi ile zaman zaman durup bekleyerek, zaman zaman k\u00f6y yollar\u0131na girerek neredeyse 24 saat s\u00fcr\u00fcyordu. \u00d6nden giden bir ke\u015fif arac\u0131, yol hakk\u0131nda s\u00fcrekli bilgi veriyordu arkadan gelene… \u00d6yle ya, basit bir trafik kontrol\u00fcnde yok yere yakay\u0131 ele vermek vard\u0131. Ondan sonra u\u011fra\u015f dur aynas\u0131zlarla, ard\u0131ndan da mahkemelerle… Ger\u00e7i \u00e7etenin ba\u015f\u0131ndaki reis, baz\u0131 noktalar\u0131 \u00f6nceden temizletiyordu; art\u0131k nas\u0131l yap\u0131yorsa g\u00fcnah\u0131 boynuna…<\/p>\n

Peyniriyle me\u015fhur bir kasaban\u0131n i\u00e7inden ge\u00e7iyorlard\u0131. Kendi halinde k\u00fc\u00e7\u00fck d\u00fcnyalar\u0131nda ya\u015fayan, sessiz sedas\u0131z ve de zarars\u0131z G\u00fcney Marmara ahalisi, i\u015finde g\u00fcc\u00fcndeydi. Bu mevsimde yol kenarlar\u0131ndaki sararm\u0131\u015f otlar, insana s\u0131ca\u011f\u0131 daha bir s\u0131cak, belirsizlikle kar\u0131\u015f\u0131k umutsuzlu\u011fu da daha bir derin hissettirir. \u0130nsanlar\u0131 gibi do\u011fa da daha bir sessizdir buralarda; mesela g\u00fcneye indik\u00e7e artan s\u0131cakla birlikte A\u011fustos B\u00f6ce\u011fi’nin saz\u0131 durup dinlenmek bilmez, hep bir c\u0131r\u0131lt\u0131, hep bir c\u0131r\u0131lt\u0131…<\/p>\n

K\u0131r\u0131k d\u00f6k\u00fck minib\u00fcs\u00fcn i\u00e7inden ayn\u0131 anda birka\u00e7 ki\u015fi, bu yaln\u0131z ve g\u00fczel kasaban\u0131n k\u00fc\u00e7\u00fck ama \u015firin evlerine bakarken, yeri yurdu ve derli toplu ailesi olan bu fakir ama kanaatk\u00e2r k\u00f6yl\u00fclerine imrendiler. \u00dcstelik, al\u00e7ak bah\u00e7e duvarlar\u0131n\u0131n hemen \u00fczerinden g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc kadar\u0131yla, evlerinin \u00f6n\u00fcnde yeni yeni sararmaya y\u00fcz tutmu\u015f salk\u0131m salk\u0131m \u00fcz\u00fcmleri g\u00fcne\u015fte parlayan, ye\u015fil geni\u015f yapraklar\u0131 da \u015fu bal\u0131k istifi minib\u00fcs\u00fcn i\u00e7ine bile hafiften bir serinlik hissi veren, olduk\u00e7a eskimi\u015f d\u00f6rt ah\u015fap direk \u00fczerinde y\u00fckselen asmalar\u0131 bile vard\u0131.<\/p>\n

Ta\u015f duvar evlerinin geni\u015f pencere sahanl\u0131klar\u0131ndan soka\u011fa f\u0131\u015fk\u0131ran fesle\u011fen ve sardunyalar, yersiz yurtsuz ka\u00e7ak g\u00f6\u00e7menlerin i\u00e7ini ac\u0131t\u0131yordu. Hele ki tozlu yolun kenar\u0131nda k\u0131zl\u0131 erkekli seksek, dokuz kiremit oynayan ya da ip atlayan \u00e7ocuklar\u0131n ne\u015fesi, annelerin g\u00f6\u011fs\u00fcne saplan\u0131yor; yan\u0131nda oturan bahts\u0131z yavrular\u0131n\u0131n gelece\u011fi i\u00e7in kalbinde ye\u015feren umutlar\u0131 avucunun i\u00e7inde toparlay\u0131p, \u00e7ocuklar\u0131n\u0131n ba\u015f\u0131n\u0131 ok\u015fuyordu. Ok\u015farken bir yandan da ayr\u0131 dinlere inan\u0131yor olsalar bile, ayn\u0131 Allah’a i\u00e7lerinden sessizce dua ediyorlard\u0131:<\/p>\n

– \u0130\u00e7 sava\u015f, d\u0131\u015f sava\u015f, toplu ya da bireysel katliam, bombal\u0131 suikast, siyasi bask\u0131, \u0131rk ayr\u0131mc\u0131l\u0131\u011f\u0131, din ve mezhep kavgalar\u0131n\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131, insan\u0131n insan gibi ya\u015fama hakk\u0131n\u0131n oldu\u011fu diyarlarda ya\u015fas\u0131n \u00e7ocuklar\u0131m Allah’\u0131m… Ola ki kuru ekmek yeseler de, huzur ve s\u00fckun eksik olmas\u0131n yuvalar\u0131ndan… Belki pencere sahanl\u0131klar\u0131ndan fesle\u011fen ve sardunyalar f\u0131\u015fk\u0131rmasa da, evlerinin i\u00e7inde toprak dolu bir saks\u0131dan \u00e7i\u00e7ekler ye\u015fersin. Ana kokusuna y\u00fcz\u00fcn\u00fc s\u00fcren \u015fu sabi s\u00fcbyan\u0131n g\u00fcnahs\u0131z bedenine b\u00fcy\u00fcy\u00fcp serpilme ve huzurlu topraklarda ya\u015fama imkan\u0131 ver yarabbi!<\/p>\n

Her an yolda kalacakm\u0131\u015f hissi veren, sa\u011f\u0131ndan solundan hayra alamet olmayan sesler gelen minib\u00fcs, yolcular\u0131n\u0131n i\u00e7inden ge\u00e7enlere ald\u0131rmadan epey yakla\u015ft\u0131\u011f\u0131 menziline homurdana homurdana ilerliyordu. Hava kararm\u0131\u015ft\u0131. Truva’n\u0131n \u00fcst\u00fcnde kabak gibi dolunay da\u011f\u0131n ard\u0131ndan y\u00fckseliyordu. \u00c7ocuklar ve baz\u0131 yeti\u015fkinler, yorgunluktan uyuyakalm\u0131\u015flard\u0131. Uyan\u0131k olanlar, ay ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131nda oldu\u011fundan daha gizemli g\u00f6r\u00fcnen a\u011fa\u00e7l\u0131kl\u0131 yolu seyrediyorlard\u0131. Minib\u00fcs\u00fcn i\u00e7indeki a\u011f\u0131r havadan \u015fof\u00f6r\u00fcn bile uykusu gelmi\u015fti. Sokaka\u011fz\u0131 K\u00f6y\u00fc’ne pek bir \u015fey kalmam\u0131\u015ft\u0131. Zaten k\u00f6y\u00fcn yukar\u0131s\u0131ndaki bo\u015f koyun sayas\u0131na b\u0131rakacakt\u0131 yolcular\u0131… G\u00f6revi orada bitiyordu. G\u00fczel bir yemek ve uyku i\u00e7in sab\u0131rs\u0131zlan\u0131yordu \u015fof\u00f6r, pis i\u015flere bula\u015fm\u0131\u015f olman\u0131n verdi\u011fi kekremsi a\u011f\u0131z tad\u0131yla…<\/p>\n

Tepenin en alt\u0131ndaki viraj\u0131 d\u00f6ner d\u00f6nmez, etraf\u0131 y\u00f6reye \u00f6zg\u00fc ta\u015flar\u0131n \u00e7imento kullan\u0131lmadan b\u00fcy\u00fck bir ustal\u0131kla \u00fcst \u00fcste ve yan yana dizilmesiyle yap\u0131lan duvarla \u00e7evrili sayada okey oynamakta olan silahl\u0131 adamlar, arac\u0131n uzun h\u00fczmeli farlar\u0131n\u0131 farkettiler. Ve oyun bitti. Farlar d\u00f6ne d\u00f6ne yakla\u015f\u0131yordu. Nihayet tepenin ucuna ula\u015fan minib\u00fcsten indirilen yolcular, koyun gibi sayaya yerle\u015ftirildiler.<\/p>\n

\u00c7ocuklar uyand\u0131, bebek a\u011flamaya ba\u015flad\u0131, yeti\u015fkinler ise etraf\u0131 kolluyordu. Beklenmedik bir \u015fekilde m\u00fckellef bir yemek masas\u0131 haz\u0131rd\u0131. H\u0131ristiyan olanlar, fark\u0131nda olmad\u0131klar\u0131 ya da bilin\u00e7alt\u0131nda hissettikleri “\u0130sa’n\u0131n son ak\u015fam yeme\u011fi” efekti olu\u015fturuyorlard\u0131. Yemekler yendi, \u0131\u015f\u0131klar s\u00f6nd\u00fc, bebek sustu, \u00e7ocuklar yeniden uyudu, yeti\u015fkinler ise sessizce birer k\u00f6\u015feye \u00e7ekildiler. Sayadaki silahl\u0131 ve silahs\u0131z adamlar ise tela\u015fl\u0131 tela\u015fl\u0131 bir yerlere ko\u015fu\u015fturuyorlar, birbiri ard\u0131na \u00e7alan cep telefonlar\u0131yla konu\u015fmaktan kendilerini alam\u0131yorlard\u0131. Bu tablo geceyar\u0131s\u0131na kadar b\u00f6yle devam edecek, uygun an kollanacak ve sevkiyat ba\u015flayacakt\u0131. Birilerine g\u00f6re bu insan g\u00fcruhu, canl\u0131 kargo paketinden ibaretti. \u00dcstelik teslimat cans\u0131z yap\u0131labilir, hatta g\u00f6nderildi\u011fi adrese iade olabilirdi.<\/p>\n

Ertesi g\u00fcn gazetelerin \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc sayfas\u0131nda, “\u0130ki bin dolara \u00f6l\u00fcme yolculuk” haberleri \u00e7ok fazla dikkat \u00e7ekmeden s\u0131radan bir \u015fekilde veriliyordu. Maalesef bu topraklarda belli periyotlarda ger\u00e7ekle\u015fen bu “\u00f6l\u00fcm oyunu”, kan\u0131ksanm\u0131\u015f olman\u0131n do\u011fall\u0131\u011f\u0131 ile sahneleniyordu.<\/p>\n

Yine ka\u00e7ak g\u00f6\u00e7men teknesi batm\u0131\u015f, yine sahil g\u00fcvenlik tesad\u00fcfen hayatta kalanlar\u0131 ve denizde bo\u011fulanlar\u0131n cesetlerini toplam\u0131\u015f, yine bebekler ve \u00e7ocuklar fark\u0131nda bile olmad\u0131klar\u0131 umut yolculu\u011funda masum kefenleri giymi\u015fler ve yine yeti\u015fkinler hep tekrar tekrar kapal\u0131 gi\u015fe oynanan bu “\u00f6l\u00fcm oyunu”nda sahneye canl\u0131 girip, \u00f6l\u00fc \u00e7\u0131kan fig\u00fcranlar olmu\u015flard\u0131.<\/p>\n

Veli DALBUDAK<\/strong><\/em><\/p>\n

 <\/p>\n

 <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

Kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 iki arac\u0131n birbirini yalayarak ge\u00e7ebildi\u011fi darl\u0131ktaki asfalt yoldan a\u011f\u0131r a\u011f\u0131r ilerleyen eski p\u00fcsk\u00fc minib\u00fcs, a\u011fz\u0131na kadar…<\/p>\n","protected":false},"author":53,"featured_media":49374,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":[],"categories":[53],"tags":[14611],"yoast_head":"\n