Osmanlı’nın Batı’ya yönelişinin yüzü olarak bilinen, yüzyılın liderlerinden biri olarak kabul edilen Abdülhamid Han, vefatının 98. yıl dönümünde Beykoz Belediyesi’nin düzenlediği programla anıldı.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve moderatörlüğünü Türkiye Yazarlar Birliği Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın yaptığı programa, Yazar Prof. Dr. M. Ali Beyhan ve Hatay Eski Milletvekili Dr. Mehmet Sılay da konuşmacı olarak katıldı. Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, Meclis üyeleri ve vatandaşlar da etkinliği ilgiyle takip etti.
HAYATI VE İNANILMAZ MÜCADELESİ ANLATILDI…
Anma programında dönemin İslam Halifesi Sultan II. Abdülhamid’in Osmanlı Devleti’nin bunalımlı bir döneminde tahta çıkışı, Batı’ya karşı dengeli siyaseti, Doğu’ya karşı İslamcı politikalar izlemesi, hayatı ve Osmanlı’nın son dönemlerinde verdiği inanılmaz mücadelesi anlatıldı.
“İDEOLOJİK KAVGANIN SEMBOLÜ HALİNE GETİRİLDİ”…
Yazar Prof. Dr. M. Ali Beyhan, “Osmanlı İmparatorluğu’nun son padişahı Abdülhamid Han’ı ölümünün 98. yılında rahmetle anıyoruz” diyerek başladığı açıklamalarında şunları ifade etti: “Osmanlı hükümdarları arasında en çok tartışılan, müspet ve menfi eserleri yazılan bir şahsiyettir. Osmanlı Devleti tarumar olduğu dönemde tahta çıktığı için bu şekilde adlandırılıyor. Abdülhamid Han, ideolojik kavganın unsuruydu. Kimileri Kızıl Sultan, kimileri de Ulu Hakan diye adlandırmıştır. Nedeni ise tarih manipülasyona açık olduğu için, kişiler kendi siyasi ve kültürel değerlerini katarak tarihi ispatlamaya gidiyor. Kızıl Sultan denmesinin nedeni, Rusya’nın Kars ilinin de bulunduğu yerde bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını istemesi, Abdülhamid Han’ın bunu kabul etmemesidir. Osmanlı Devleti’nin içinde de bu düşüncede olan kişiler, onlarla aynı düşünceyi paylaştılar. Karşılarında ise Ulu Hakan diyenler vardı, bu nedenle ideolojik kavganın sembolü haline getirildi. Ruslarla yapılan savaştan sonra çok önemli işler yaptı. Duyum-i Umumiye’yi kurarak ekonomide borçları tahsil etti. Donanmayı güçlendirdi. Sonrasında ise ülkenin kötü gidişatının faturası Sultan II. Abdülhamid’e kesildi. Bu düşüncelerden dolayı parlamentoyu fes etmek zorunda kaldı.”
“ÜLKESİNİ KURAN VE SÜNNET ESASLARINA GÖRE YÖNETTİ”…
Hatay Eski Milletvekili Dr. Mehmet Sılay ise, İslam birliği deyince Selahaddin Eyyubi ve Abdülhamid Han’ın akla geldiği belirterek; “Osmanlı Devleti’ni yıkmak için dört Haçlı Seferi kuruldu. Her yönden sıkışan Osmanlı Devleti, bütün Akdeniz’ e açılan yerler kapandığı için bir çözüm aradı. İttihad-ı İslam’ın kurulmasını istedi. Mescid-i Aksa’ya özgürlüğün gelmesi için mücadele eden iki kişi var. Biri Selahaddin Eyyubi, diğeri ise Sultan II. Abdülhamid idir. Döneminde 15 bin okul açtırdı. Sağlık sektöründe çalışmalar yaptı. Darülaceze, Şişli-Etfal ve Haseki Hastanesi onun eseridir. Hicaz Demiryolu’nu yaparak iki ayda gidilen yol mesafesini 3 güne indirdi. Bu nedenle ‘Hicaz Yolunun Kahramanı” diye de anılır. Direk kendisine bağlı olan Yıldız İstihbarat Örgütü’nü kurdu. Ülkeyi İslam ve sünnet esaslarına göre yönetti. Dehasıyla Osmanlı’ya 30 yılın üzerinde rahat bir nefes aldıran, kurduğu istihbarat teşkilatında profesyonel elemanlar yetiştirerek İngilizlerin Arap coğrafyasındaki faaliyetlerinden ve Anadolu’da olup bitenden anında haber alabilen ender kişilerden biridir” şeklinde konuştu.