Kadıköylü dostların yapıtları çığ gibi… Onları yalnız bir iki kez görüp kendilerini tanımadan, iç dünyalarını keşfetmeden ve onların uzun yazın yolculuğunda yanlarında olmadan kaleme alabilir misiniz? Asla!..
Kadıköy’ün bu güzel insanları, Nusret Karaca’ya notları ile ne güzel sıfatlar yakıştırmışlar yapıtlarının sayfalarına… Sağolsunlar…
Yıldız Tümerdem hocam, “Profesör” ünvanını bir kenara bırakmış, yalnızca Yıldız Tümerdem imzasını atmış “Yıldızlar Eskimesin” adlı yapıtına…
Kadıköylü bu değerli dost, bilge kişi, doktorluğunu idealist yaklaşımı ve özveri ile sunarken halkına, yazın dünyasında da özel bir yer edindi kendine…Yazıları, şiirleri, şimdi kitapçıların raflarında buluşuyor okurlarıyla…
* * * *
Kelebek aşık olur mu?
Olur elbette…
Kelebek uzun ömürlü artık, Cavidan Tümevkan’ın dizelerinde… Çünkü artık Haiku’lar söylüyor her mevsime özgü…
Cik, cik, cik, cik…
Başka şarkı bilmez ki,
Minik serçecik…
* * * *
Ahmet Necdet aramızdan ayrıldı. Haikular’ı kaldı belleklerde. Şimdi Haiku okumak ister misiniz?
Aşık bir kelebeği kovalayıp, takılın peşine…
Burası Kadıköy…
Salah Birsel toplantılarından tanırım Ümit Öztürk’ü… Evde eş,anne… Yazın dünyasında daha çok şiirleri yorumlamasıyla tanıttı kendini… Kadıköy Etkinlikleri, Ümit Öztürk’ün diğer adresleri…
“Söz uçar, yazı kalır” örneği şiirlerini yayınlattırdı sonunda… Yoksa unutulup gidecekti çoğu… Şimdi yazıya dökülemeyenler unutulacak belki ama, “BİRAZI UNUTULAN” onlardan ayrılacak.
Sarı sıcak tarlalarda,
Taşır umutları burcu burcu…
Uzun gün doğumları,
Katık ettik yarını…
Yoğunlaşırken sevda,
Çürüyen yüzümde yazgı…