Avrasya Maratonu Boğaziçi Köprüsünü Yıkabilirdi..!
Rezonans mühendislikte; “genliğin sonsuza gitmesi” olarak tariff edilir. Salınımlar esnasında sistemin normal durumuna göre yaptığı yer değiştirme miktarına genlik denir. Bu salınımlar eğer sistemin doğal frekansına eşit olursa, sistemin genliği sonsuza dek artma eğilimi gösterir; bu olaya rezonans denir.
Kesintili rüzgar altındaki bir köprü, deprem dalgaları nedeniyle oluşan salınım etkisi altındaki bir bina rezonansa uğrayabilir. Eğer kuvvetin frekansı sistemin doğal frekansına eşitlenirse rezonans gerçekleşir. Bu durumda salınım genliği sonsuza gitmeye başlayacağından köprü rezonansa uğrayarak bir süre sonra yıkılacaktır. Örneğin 1940 yılında ABD nin Washington Eyaletinde yapılmış olan Boğaziçi Köprüsünün benzeri Tacoma Asma Köprüsü ulaşıma açıldığından birkaç ay sonra rüzgar etkisiyle rezonansa girerek yıkılmıştır.
Benzer etki salınımlı bir asma köprü üzerine büyük bir insan kitlesinin yürümesi veya koşması nedeniyle de oluşabilir. 2000 yılında Londra’da Thames Nehri üzerine ünlü mimar ve mühendisler Arup, Foster, Caro tasarımına uıygun olarak inşa edilen Millenium Yaya Köprüsü de insanların yürüyüşlerinden oluşan titreşimler nedeniyle ciddi biçimde sallanmaya başlamış ve rezonansa girme eğilimi gösterdiğinden ulaşıma kapatılarak mühendislik hesapları yenilenmiş ve yapısal sisteminde gerekli takviye ne değişiklikler yapıldıktan sonra 2002 yılında tekrar hizmete açılabilmiştir.
İstanbul’a geçmiş olsun..