Türkiye, 22 Kasım 2010’da tanıştığı “Güvenli İnternet”e güvendi. Üç ay gibi kısa bir sürede 250 bin abone güvenli internet seçeneğini tercih ederken, bu sayının kullanıcı açısından ise 1 milyonu bulduğu belirtildi.
Güvenli internet, özellikle ebeveynlerin çocuklarını korumak için en önemli sığınağı haline geldi. Avrupa’nın da en önemli sorunları arasında yer alan güvenli internet hizmeti sunumu, Türkiye’yi AB’nin önünde bir basamak yukarı çıkardı. Çocukların internette zararlı içeriklerden korunabilmesi için yaş derecelendirme ve ebeveyn kontrollü yazılım seçeneklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapan AB’de, güvenli internet uygulamasının model olabileceği belirtiliyor.
Ebeveynlerin kafası rahat…
Elektronik Haberleşme Kanunu uyarınca çıkarılan Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin “İnternetin Güvenli Kullanımı” başlıklı 10. maddesi; internet servis sağlayıcılarına, internet güvenliğine ilişkin ücretsiz alternatif hizmet sunma yükümlülüğü getiriyor. Hizmet kapsamında yer alan “Aile paketi”, başta çocukların cinsel istismarı olmak üzere terör, şiddet ve ırkçılık gibi yasadışı içeriklere erişimi kısıtlayarak, ailelere güvenli bir ortam sunuyor. “Güvenli internet” paketini kullanan ailelerin “Çocuğum zararlı içerikten etkilenir mi” korkusunu yaşamadıkları belirtiliyor.
AB için model olabilir…
Türkiye’de gittikçe yaygınlaşan güvenli internet kullanımının Avrupa’ya da model olabileceği yorumları yapılıyor. Zira, AB’ye üye ülkeler için hazırlanan Avrupa 2020 Stratejisi’nde “Çocukların internette zararlı içeriklerden korunabilmesi için yaş derecelendirme ve ebeveyn kontrollü yazılım seçeneklerinin geliştirilmesi” hususları yer alıyor. Avrupa Komisyonu’nun Dijital Gündem’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Neelie Kroes, güvenli internet konusunun AB’nin bir yıl içinde gerçekleştirmeyi hedeflediği önemli başlıklardan biri olduğunu kaydetti.
Kontrolsüz internet maraz doğurur…
Türkiye’de hayata geçirilen ve ilgiyle karşılanan güvenli internet hizmetine eğitimcilerden de destek geldi. Eğitim-Bir Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, kontrolsüz internetin bilgi değil maraz doğuracağını söyledi. Özer, şunları söyledi: “İnternetin yetişkinlere dahi olumsuz etkileri mevcut. Güvenli internet uygulaması, özellikle çocukların korunması noktasında önemli bir girişim. Kontrolsüz internet, çocuklarımıza bilgi kazandırmaktan daha çok maraz doğuran bir hal alma riski taşımaktadır. Güvenli internet çalışması özellikle aileler için çok önemli…”
“Bağımlılığa çare bulacağız…”
İnternet kullanımı ve çocukların internetin zararlı içeriğinden korunmasına yönelik hazırlanacak yol haritası ile ilgili Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verildi. Bu konuda partilerin verdiği önergeler sonrası Meclis’te bir açıklama yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hayatı kolaylaştıran internetin yanlış ve kötü kullanımından doğan riski de bulunduğunu belirtti.
Bir yandan toplumun internete erişimini kolaylaştırırken, öbür yandan halkı internetin zararlarından korumayı amaçladıklarını söyleyen Akdağ, kişisel verilerin suistimal edilebildiğine dikkat çekti. Akdağ, bilim dünyasında henüz tam bir tanımı yapılmamış olmasına rağmen internetin bağımlılığa dönebildiğine değindi. İnternetin uygunsuz içeriklere karşı çok iyi düzenlenmesi gereğine dikkati çeken Akdağ; “Sadece müstehcenlik değil, şiddet içeren bilgi ve görüntüler, çocukların ve gençlerin zihnini olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin, yerine göre bir müptela şeklinde bağlanabileceği bilgisayar oyunlarının vasfı çok önemlidir. Çocukları bu hususta korumalıyız” şeklinde konuştu.