Cilt, güneşe fazla maruz kaldığında, derin dokuları daha fazla ışık etkisinden korumak için bronzlaşır veya çil olarak tanımladığımız lekeleri oluşturur.
Beyaz tenlilerin cildinde sıklıkla kızarıklıklar, kılcal damar problemleri ve balık sırtı pullanması gibi pürüzlenme problemleri oluşurken, esmer tenlerde ise daha çok pigment değişiklikleri ve ölü hücre birikmesine bağlı pürüzlenme sıklıkla görülmekte.
Ölü hücreleri artmış ciltlerde ise, ölü hücrelerin ciltteki gözenekleri tıkaması ile cildin yağ–ter salgıları dışarıya atılamamakta, cildin bakteri florasındaki bakteriler de bu salgılar içerisinde hızla çoğalarak, sivilce problemlerine neden olabilmekte. Kılcal damarların hızla artışı ise ciltte kızarıklık, yanma, kaşıntı ve şişlik problemlerini doğurabilmekte.
Gençliğin anahtarı proteinler…
Cildin temel proteinlerinin eksilmesi cildin olumsuzluklarına neden olduğuna göre, bu proteinleri artırmak için yapılan terapilerin tümü de cildin genç ve sağlıklı görünmesine katkı sağlar. Özellikle yaz mevsimsi öncesinde yapılan protein artırıcı terapiler, cildin genç proteinlerinin artmasını sağlayarak, güneşe karşı derin dokuları koruma gücünü geliştirmekte.
Böylece cildin derin dokuları koruma gücü mükemmele doğru yönlenerek, gelecekte yaşanacak problemler geciktirilmiş veya asgariye indirilmiş olur. Biyolojik yenilenmede, bu proteinler içerisinde en önemlisi kolajen üretiminin uyarılması.
Biyolojik yenilenmede güncel bazı metotlar…
Etkinliği değişen, uygulama kısıtlılıkları olan veya olmayan birçok dermokozmetik veya teknolojik metotlardan faydalanmak mümkün. Cildin biyolojik yenilenme gücünü geliştirmeye yönelik olarak cilde özel olarak, riski en az olan metot veya metotların belirlenmesi son derece önemli. Kullanımlarında mevsimsel kısıtlılıkları olan ya da olmayan metotlardan, özellikle mevsimsel kısıtlılıkları olmayanları tercih etmek, daha başarılı sonuçlar oluşturabilir.
İngiliz bilim adamlarının geliştirdiği Nlite V lazer teknolojisi ile 12 ay, güneşten etkilenmeden cildin proteinlerinin tümü artırılabilmekte. Yapılan bilimsel çalışmalara göre, bir seansta cildin proteinleri % 80 oranında artırılarak, yıpratıcı çevresel etkilere karşı iyi bir direnç oluşturulabilmekte.
Bunun yanı sıra, Nlite V ile birlikte eş zamanlı kullanılan Radyo-cryo Elektroforez teknolojisinde ise, radyo dalgaları ile cildin güçlenmesini sağlayacak birçok etken maddeyi içeren kokteyller, cildin derinliklerine radyo dalgaları ve elektromanyetik dalgalarla gönderilerek, cildin tüm biyolojik fonksiyonları uyarılmakta.
Böylece sinerji oluşturularak daha etkin sonuçlar, daha kısa sürede elde edilerek cildin koruma gücü güçlendirilmekte, yaşlanma belirtileri geciktirilmekte, daha genç ve sağlıklı bir görüne ulaşılabilmekte.
