Canan & Kadir TOPRAKKAYA
Tunus Hükümeti’nin davetlisi olarak ülkeyi başından sonuna gezebilme fırsatı bulduk. 7 günlük gezinin dönüş yolunda ise haber başlığımız oluşmuştu: “Ölmeden önce görmeniz gereken yerler listenize Tunus’u mutlaka ekleyin…”
Bütün içtenliğimizle ifade etmek isteriz ki, bu öneri Tunus’u görmeden önce bize gelmiş olsaydı hiç dikkate almaz, hatta tebessümle karşılardık. Haberimizi okuduğunuzda sizlerin de bize hak vereceğinizi düşünüyoruz.
Güneyinde Büyük Sahra Çölü, kuzeyinde ise Akdeniz sahillerini kucaklayan Tunus’un sadece bu özelliği bile insanı heyecanlandırmaya yetiyor. Düşünün; sabah uçsuz bucaksız çöllerin derinliğindeyken, araçla iki-üç saatlik bir yolculukla kendinizi Akdeniz sahillerinin turkuvaz renkli sularında buluyorsunuz…
EN’LERİN ÜLKESİ…
Dünyanın kaderinde önemli bir rolü olan “Kartaca Uygarlığı” başta olmak üzere, Fenike ve Roma İmparatorluğu’na evsahipliği yapmış olan bu ülkenin pek çok “En”leri bünyesinde barındırdığını öğrendiğimizde hayli şaşırdık. Tunus’ta gördüğümüz şeyler, aslında tarih kitaplarında okuduğumuz, TV’lerde izlediğimiz ve çeşitli kaynaklardan işittiğimiz şeylerdi. Ancak bir defa daha anladık ki, duymak ve okumak değil, görmek gerekiyormuş…
TARİHİ ZENGİNLİKLERİ İLE BÜYÜLÜYOR…
Dünyanın en büyük mozaik müzesi ile dünyanın en iyi korunmuş Roma tiyatrosu olan El Jem’i gördüğümüzde şaşırdık. Oscar’lı filmlerden Star Wars ve Gladyatör filmlerinin Tunus’ta çekildiğini ve 5.000’den fazla Tunuslu’nun bu ödüllerde payının olduğunu öğrendik. Kartaca Antik Kenti ve dünyanın en büyük üç Roma hamamı kalıntılarından biri olan ve Hammamed kentine adına veren tarih karşısında, “İyi ki gördük” demekten kendimizi alamadık.
AFRİKA’NIN EN BÜYÜK TUZ GÖLÜ…
Dünyanın sayılı tuz gölleri arasında yer alıp, 25 kilometre genişliği ve 50 kilometre uzunluğu ile Afrika kıtasının en büyük tuz gölü olan Chott El Jerid’in üzerinden 45 dakika boyunca araçla geçerken, parlayan tuz kristallerinin güzelliğini başka hiçbir yerde göremeyeceğimizi düşündük.
11 MİLYONLUK ÜLKEDE 22 GOLF CLUB…
Nüfusu sadece 11 milyon olan bu ülkede tam 22 adet golf club bulunuyor olması ve otellerinden birinde dünyanın en büyük kral dairesinin Guinness Dünya Rekorları tarafından belgelendirilmesi, yine “Sahi mi?” demekten kendinizi alamayacağınız ‘En’ler arasında…
HURMA, ZEYTİN VE DENİZ ÜRÜNLERİ…
Dünyanın en büyük hurma üreticisi olan Tunus’ta kilometrelerce uzayan hurma ağaçlarını gördüğümüzde, ülkenin küçüklüğü ile ağaçların büyüklüğü karşılaştırmasını yaparken, zeytin ve zeytinyağı konusunda da dünyanın en büyükleri arasında olduğunu öğrendik ve şaşkınlığımız daha da arttı. Akdeniz’in bereketini zeytine yansıtan bir ülke, elbette deniz ürünlerinde de önemli bir yerde olmalıydı. Özellikle öğle yemeklerinde test edebilme olanağı bulduğumuz deniz ürünlerinde bunu fazlasıyla gördük.
“ARAP BAHARI”NIN DA MERKEZİ…
Tunus’un, “Arap Baharı” olarak adlandırılan halk ayaklanmalarına ev sahipliği yapmış olmasının da bir başka taraftan “En” olarak karşımıza çıktığını düşündüğümüzde, demokrasi adına insanlığa yaptığı katkı için alkışlanması gerekiyor. Evet, Tunuslu Muhammed Bouazizi’nin 17 Aralık 2010 tarihinde kendini ateşe vermesiyle başlayan tek kişilik eylemi, Hüsnü Mübarek ve Muammer Kaddafi’nin sonunu getirmiş, demokrasiye uzak duran dikta yönetim yanlısı liderlerin huzurunu kaçırmıştı. Bu yönüyle tarih, Tunus’un insanlığa ne denli önemli bir hizmette bulunduğunu ilerki yıllarda mutlaka yazacaktır.
Tunus Milli Turizm Ofisi olarak davet edildiğimiz geziye; TASCA Başkan Yardımcısı Gazeteci Dr. Azmi Koçak, Sabah Gazetesi’nden Necdet Çokan, Habertürk Gazetesi’nden Sultan Uçar, Kadıköy Life Dergisi’nden Canan Toprakkaya, Haber İstanbul’dan Kadir Toprakkaya, Gezi Yazarı Nesrin Koçak ve Yemek Yazarı Nevin Coşkun olmak üzere yedi kişilik bir grup katıldı. Gezi boyunca Tunus Milli Turizm Ofisi Bölge Direktörü Mohamed Bachar gruba eşlik ederek, Tunus adına evsahipliği yaptı…
Tunus Turizm Bakanlığı’nın Çin Halk Cumhuriyeti, Yunanistan, Arnavutluk, Bulgaristan, Kıbrıs ve Türkiye olmak üzere 6 ülkede temsilcisi olanBölge Direktörü Mohamed Bachar: “Biz, Tunus Milli Turizm Ofisi olarak her yıl çeşitli ülkelerden medya mensuplarını ülkemize davet ediyor ve onların sahip olduğumuz değerleri kendi kamuoyları ile paylaşmasına aracılık ediyoruz. Ancak Türkiye’nin ülkemiz nezdinde çok ayrı bir yeri var…”
Tunus, asırlar boyunca Fenike Uygarlığı’ndan Kartaca’ya, Roma İmparatorluğu’ndan Osmanlı’ya kadim medeniyetlerin hüküm sürdüğü topraklar olarak süregelmiş. Gezinin en ilginç anları Tunus çöllerinde yaşandı. Burada develer ile kısa bir tur yapan grupta, program dışı olarak bir tuareg ile at binen Canan Toprakkaya…
