Kadıköy Meydanı’ndaki Fasıl Restaurant, sanatseverlere destek vermeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta açılan ve 31 Mart tarihine kadar ziyaret edilebilecek olan “Gülseren Çınar Fotoğraf Sergisi”, yoğun ilgi görüyor.
“Esbab-ı Mucibe” adını taşıyan sergide, sanatçı tarafından yorumlanmış her biri birbirinden ilginç kareler yer alıyor. Sanatçının “Ayna” ve kavramı hakında geniş bir sorgulama yaptığı ve bunu da çalışmalarına yansıttığı açık bir biçimde gözlenmekte.
İşte onun dünyasını anlatan, cevaplarında gizli sorular ve sorgularla örülü sığınağındaki satırlar:
Ayna olmasa imgenin bir yansıması olmayacak mıydı..?
– İmge midir aynadaki yansımaya sebep olan, yoksa ayna olmasa idi imgenin bir yansıması olamayacak mıdır?
– Narkissos’u yok oluşa götürecek olan sudaki yansıması mıdır gerçekten? Ya da aslında onun hikayesindeki yok oluşun etkeni sudaki yansımaya neden olan “kendisi” midir?
– Kişisel tarihimizle biriktirdiğimiz kimliklerimiz ve maskelerimiz var mıdır aynadaki yansımada? Onunla karşılaştığımız anda ve ona baktığımızda gördüğümüz müdür bizi mutlu eden ya da hüzünlü kılan? Bir obje midir ayna, alelacele ona bakıp kendimize çeki düzen verdiğimiz? Yoksa aslında suskun anlarda, içimize dönüşe atıfta bulunabileceğimiz, ruhsal bir yolculuğa açılan kapının kilidi midir? Kim neyi düşlerse öyledir belki de… Belki değil…
– “Sebebi yaratan ile sebep birbirinin aynasıdır. Kim ayna gibi tertemiz değilse, aynayı ve aynadakini göremez…” diyor Rumî ve belki de bu sözü ile hem sorularıma cevap hem de çalışmama temel oluyor bir anda. Ve o andan itibaren yansımalara dair bir fotoğraf çalışması başlıyor. Ki fotoğrafın kendisi zaten bir yansıma değil midir?
– Fotoğrafın da en önemli etkenlerinden biri ayna değil midir? Bir yansıma değil midir fotoğraf? An’ın yansıması. Fotoğrafçı an’a şahit olan değil midir? Ve geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren değiştirilemez tarihi belgeler olarak Tarih biliminin en sağlıklı kaynakları olmamış mıdır bütün fotoğraflar? Nedir bu aynadaki “esbab-ı mucibe”?
Gülseren Çınar kimdir…
30 Ekim 1974 tarihinde Konya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Lisans eğitimini 1997’de, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Ana Bilim Dalı’nda; Yüksek Lisans çalışmasını ise 2010’da, Selçuk Üniversitesi Tarih Öğretmenliği Bilim Dalı’nda tamamladı. 1998 yılında Akşehir Anadolu Lisesi’nde Tarih Öğretmeni olarak çalışmış olup, Konya ve son olarak da İstanbul’da mesleğini sürdürmektedir.
Fotoğraf dalındaki çalışmalarına Hacettepe Üniversitesi’nin kulüp faaliyetleri dahilinde 1994 yılında başlamış olup, ayrıca 2008 yılında Reha Bilir Fotoğraf Atölyesi’nde eğitim almıştır. “İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Okullarda” projesi kapsamında, 2010 yılı Aralık ayında “Mevlana İle Human İst An Bul” ve 2011 yılı Mayıs ayında “Beste İstanbul” fotoğraf sergilerinde koordinatör öğretmen olarak çalışmıştır.
2010 yılından bu yana, edebiyat ve şiirdeki kompozisyon ile fotoğraftaki kompozisyonu bir arada sunmaya yönelik fotoğraf çalışmalarının sonuncusunu “Ayna İmgesi” ile sürdürmektedir.