19 yaşında İstanbul’dan kaçarcasına giden ve İsviçre’de evlenerek yeni bir döneme yelken açan roman yazarı Esra Pakkan, Kadıköy Life’ın sorularını yanıtladı. Acı dolu günlerini ve ayakta kalabilmek için yaşadıklarını içtenlikle anlatan Pakkan, önemli mesajlar verdi.
“Yanılgı” adlı eseriyle dikkatleri tekrar üzerine çeken yazar; “Hala o günlerin etkilerini zaman zaman taşıyorum. Anneler ve babalar çok dikkatli olmalı ve çocuklarıyla diyaloglarını pekiştirmek için ellerinden geleni yapmalılar” mesajı verdi. İşte İstanbul’dan Zürih’e uzanan yaşam öyküsünün, daha çok “yaşanmışlık sonrasını” içeren ayrıntıları:
Romanınızın ismi neden “Yanılgı”…
Hiçbir mantık yürütmeden, hiçbir şey düşünmeden, bir tutku uğruna zamansız bir kaçıştı benimki… Yani bir yanılgı; bana bedelini çok ağır ödeten bir yanılgı… Onun için bu ismi seçtim.
İstanbul’dan ayrılmanız ile birlikte neler gelişti?
Öncelikle dışarı
Özellikle genç kızlara tavsiyeniz nedir?
Tüm genç arkadaşlarıma tavsiyem, okumaları ve ayaklarının üzerine bastıktan sonra bu konulara ilgi duymalarıdır. Tabii ki rahibe değiller, erkek arkadaşları da olacak. Ama çok önemli bir şeyi göz ardı etmemelerini tavsiye edeceğim. O yaşlarda insanın, hele ki kız çocuğuysa en büyük sevgilisi ailesi oluyor. Bu gerçeği bilemezdim, anlayamadım. Bunu acı bir tecrübe ile öğrendim.