Sessizliği istercesine, Yoğurtçu Parkı’nın en köşesinde elinde fırçasıyla bekliyor, derin derin tuvale bakıyor Fikret Mualla…
Belki de fırtınalı hayatını, çocukluğunu düşünüyor; yaşadıklarını, aslında yaşayamadıklarını… Hissettiklerinden midir bilinmez, Kadıköylü çocuklar da çok seviyor Fikret Mualla’yı… Ara ara ziyaretine gittikleri Fikret Amca’ları konuşmuyor, sadece tuvale bakıyor. Sadece adını öğreniyorlar, üzerindeki yazıda… “Neden buradasın” diyemiyor çocuklar; her oyuna davet ettiklerinde geri çevirmiyor, aynı yerinde bekliyor Fikret Mualla…
“ANNEMİ DÜŞÜNÜYORUM, ANNEMİ…”
Ünlü ressam, 1903 yılında Moda’da doğdu. Ailesi kız çocuğu bekliyordu, o yüzden doğmadan adı da belliydi; Mualla… Ancak erkek çocuğu olunca, ailesi adını Fikret Mualla olarak anmaya başladı. Çocukluk ve gençlik dönemi bir hayli zor geçti Kadıköylü sanatçının… Hayatında en derin iz bırakan gelişme ise annesiyle ilgiliydi. Kadıköy’de eğitim gördüğü yıllarda okuldan kaptığı gribi eve taşıması sonucu, annesi İspanyol gribine yakalandı. Genç yaşta kaybettiği annesi, hayatı boyunca hiç aklından çıkmadı. İster istemez, haklı haksız bir pişmanlık duygusuna kapıldı. Tuvale baktığında “Ne düşünüyor acaba” sorusunun en anlamlı yanıtı, belki de “Annemi düşünüyorum, annemi…”
BABASININ EVLİLİĞİ TRAVMA GETİRDİ…
Sanatçının hayatında iz bırakan diğer bir gelişme de, annesinin vefatının ardından babası, Düyun-u Umumiye Müdürü Mehmet Ekrem Mualla Saygı’nın akrabaları Behice Hanım ile evlenmesi oldu. Babasının evliliğini bir türlü benimseyemeyen Fikret Mualla, önceleri Saint Joseph, ardından Galatasaray Lisesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakıp, ailesi tarafından İsviçre’ye okuması için gönderildi. Bu, Fikret Mualla için “evden atıldım” anlamına geliyordu. İlerleyen yıllarda babasının ekonomik durumu bozulunca, genç yaşta yabancı ülkelerde hayata tutunma çabası başladı. Bu, ilerleyen yıllarda alkol tedavisi göreceği ağır sürecin de başlangıcıydı.
BİR ASIR GEÇTİ ARADAN…
Fikret Mualla, çocukluğunda Bahariye’nin, Moda ve Fenerbahçe’nin yeşil bahçelerinde büyüdü. Yeşili seviyordu; belki de bu yüzden Yoğurtçu Parkı’nın en köşesi, ancak en yeşil yerini seçmişti ölümsüzleşmek için… Bugün heykeline oynamaya gelenler ile 100 yıl önce aynı yaştaydı Mualla… Asırların önemini yitirdiği yerde bekliyor emektar sanatçı…
HEYKELTRAŞ HÜSEYİN YÜCE İMZASI…
Kadıköy Belediyesi tarafından 2012 yılında parka kazandırılan heykel, Yoğurtçu Parkı’nın Moda yokuşuna bakan dış bölümünde bulunuyor. Heykelin yanında “Neden burada” sorusunu yanıtlayacak bir açıklama metni olmaması dikkat çekiyor. 1967 yılında hayatını kaybeden tanınmış sanatçıya “değeri” 45 yıl sonra veriliyor. İstanbul’da birçok sanatsal yapısıyla iz bırakan Heykeltraş Hüseyin Yüce tarafından hazırlanan heykel, Modalı çocuklar tarafından sık sık ziyaret ediliyor.