Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu kimimiz ressam olarak tanır, kimimiz şair. “Karadut” şiirini bilmeyen azdır. Ama o yazar, heykeltraş, mozaik, seramik, vitray ve yazma sanatçısı ve öğretmen kimlikleriyle de sevgi ve saygı gören bir Anadolu sevdalısıydı.
1930-1974 arasında mektuplaştığı edebiyat, sanat ve iş dünyasının önemli isimleri ile yaptığı yazışmalar, 4 Mayıs 2015 Pazartesi günü İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başlandı. Güzel Sanatlar Akademisi’nde başlayıp Paris’te devam eden eğitimi, Anadolu gezileri ve İstanbul’daki hayatına ışık tutan yüzlerce mektup ve zarfı, gelini Hughette Eyüboğlu’nun gayreti ve titiz çalışmaları sonucunda ilk defa gün yüzüne çıktı.
Sanatçının yaşadığı döneme ışık tutan yazışmaları, Ruken Kızıler’in editörlüğünde Hughette Eyüboğlu tarafından hazırlanarak, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan kitaplaştırıldı. Mektup yazanlar ve yazılanlar arasında kimler yok ki… Eşi Eren Eyüboğlu, uğruna “Karadut” şiirini yazdığı Mari Gerekmezyan, Nazım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınar, Aşık Veysel, Adalet Cimcoz, Orhan Veli, Abidin Dino, Cemal Tollu, Reşat Nuri Güntekin, Fikret Mualla, Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı…
Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar, “BİZ MEKTUP YAZARDIK” Sergisi, 20 Haziran tarihine kadar Kibele Sanat Galerisi’nde görülebilir.
Bedri Rahmi Eyüboğlu (1913-1975)
“Karadut”
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.


Bedri Rahmi’nin gelini Hughette Eyüboğlu…