“1. derece sit alanı olan Validebağ Korusu betonlaştırılamaz” diyen sivil toplum örgütlerinin topladığı imza sayısı, kısa süre içerisinde 80 bine ulaştı. Anadolu Yakası genelinden, Validebağ Gönüllüleri başta olmak üzere dernek üyeleri ve gönüllülere ciddi destek var.
Kadıköy ve Üsküdar arasında bölgenin akciğerleri özelliği taşıyan; yüzlerce tür kuş, binlerce çeşit canlının yaşam ve üreme alanı Validebağ Korusu’nda Hyde Park Projesi’ne tepkiler dinmek bilmiyor. CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt başta olmak üzere üstdüzey birçok ismin de destek verdiği “Validebağ’ı kurtaralım” çalışmaları, her geçen gün kamuoyunda daha fazla dikkat çekmeye başladı. İmzalar, ilgili kurumlara ulaştırıldı.
BASIN AÇIKLAMASINDA ÇARPICI AYRINTILAR…
Validebağ Gönüllüleri tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Validebağ Korusu, evrensel değeri olan farklı özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması sebebiyle, kamu yararı bakımından mutlaka korunması gereken bir alandır. 116 kuş türü ile İstanbul’daki kuş türlerinin üçte birini ve tüm Türkiye’deki kuş türlerinin dörtte birini bünyesinde barındırmaktadır. Kuşlar, göç yolu üzerinde burada konaklamaktadırlar. Korumuz, aynı zamanda insanların afet sonrası toplanma alanıdır.
354.076 metrekarelik bu alanda, yaşları 15 ile 400 yıl arasında değişen 7.000’den fazla ağaç vardır. Bunların bir kısmı da anıtsal ağaçlardır. Bunlara ek olarak içinde yaşayan sincabından kirpisine, kelebeğinden karıncasına kadar binlerce değişik canlının yuvası olan Koru, bir ekosistemdir. Bu alanda ayrıca Adile Sultan Kasrı, Abdülaziz Av Köşkü, Güvercinlik Köşkü gibi tarihi ve kültürel öneme sahip binalar da mevcuttur.
Saydığımız tüm bu özellikleri nedeniyle Validebağ Korusu, İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 16.07.1999 tarih ve 11088 sayılı kararıyla 1. derece doğal sit alanı ilan edilip, koruma altına alınmıştır. Fakat, Anadolu Yakası’nın ikinci büyük yeşil alanı, dolayısıyla İstanbul’un ciğerlerinden biri olan bu güzel tabiat parçasında, ihtirasları bir türlü tatmin olmayan, rant peşinde koşanların korumaya değil, kullanmaya yönelik plan ve girişimleri bulunmaktadır.
Daha önce bu alanın kendilerine tahsisi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı başvuru, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından reddedilmiştir. Buna rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çeşitli projeler üretmek arzusuyla buranın kendilerine tahsisi için yeniden müracaatta bulunmuştur.
Milli Emlak Genel Müdürlüğü, üzerinde okul ve öğretmenevi bulunan bahçesiyle birlikte 75.842 metrekarelik alanı Milli Eğitim Bakanlığı’na, üzerinde hastane binaları bulunan bahçesi ile birlikte 17.229 metrekare alanı da Sağlık Bakanlığı’na kesin tahsiste bulunmuştur. Geri kalan 261.005 metrekarelik alanı ise 2 yıl süreli olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ön tahsiste bulunmuş, 1984 yılında Marmara Üniversitesi’ne yapılan 50.000 metrekarelik tahsisin ise devamına karar vermiştir.
Belediye buraya el attığında seyir terası, gözlem kulesi, gölet, amfi tiyatro, dinlenme yerleri adı altında iyi niyetli görünen, fakat koruma değil kullanma amaçlı girişimlerle buranın tarihi ve doğal sit dokusunu bozacaktır. Marmara Üniversitesi’nin ise İstanbul’un farklı semtlerinde dağınık durumda bulunan eğitim birimlerini burada bir araya toplayacağı, bir başka deyişle bina yapacağı ifade edilmektedir.
Tahsis yazısında, ‘Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 67 ve 70. maddesine göre işlem yapılması kaydıyla’ ibaresi mevcuttur. Bu, belediyeye tahsisi yapılan taşınmazın kiraya verilebilmesine imkan sağlayan bir düzenlemedir. Bu da tamamen kullanmaya yöneliktir. Oysa bu alan, kullanma amaçlı devir ve tahsise konu olamaz. Çünkü, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca 1. derece doğal sit alanı ilan edilmiştir. Buna karşılık son iki yıldır, kuşların ve binlerce diğer canlının yuvası olan çalılık ve yeşil alanlar betonlaştırılıp; otopark, düğün bahçesi, çay bahçesi ve sair şekilde rant getirici kullanma amaçlı olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Bu kullanım Koru’yu doğallığından uzaklaştırmakta, içindeki canlıları yuvalarından kaçırmakta, civarda oturanlar açısından da gürültü kirliliği yaratmaktadır.
Bunun içindir ki Validebağ Korusu’nun yapılaşmaya açılmaması, 1. derece doğal sit alanı olarak muhafazası, İBB’ye ve Marmara Üniversitesi’ne tahsis işlemlerinin durdurulması ve iptali için 80.000’i aşkın semt sakininin ve doğaseverin imzalarını içeren dilekçe, gereği için Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne, bilgi içinde;
• İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne,
• İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne,
• Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’na,
• Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne ve
• İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na;
Validebağ Gönüllüleri ve semt halkını temsilen Validebağ Gönüllüleri Derneği Başkanı Arif Belgin, Altunizade Mahallesi Muhtarı Rıza Şener, Barbaros Mahallesi Muhtarı Yasemin Çakır Özşafak tarafından imzalanarak, 10 Ekim 2014 tarihinde sunulmuştur.
Kamuoyunu; tarihi ve doğal varlıklarına, kentine ve geleceğine sahip çıkmaya, Validebağ Korusu’nun aktif takipçisi olmaya çağırıyoruz.”
Validebağ Gönüllüleri
