Türk Edebiyatı’nın önemli kalemlerinden şair, yazar ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Kalamış’taki evinin bahçesi, bu yıl 64. kez yazma severleri ağırladı. Eyüboğlu Yazma Atölyesi’nde çalışan yazmacıların bir yıllık emekleri, “Geleneksel Yazma Şenliği” kapsamında meraklıları ile buluştu.
Bedri Rahmi Eyüboğlu ve eşi Eren Eyüboğlu’na ait yazma motifleri, Eyüboğlu Yazma Atölyesi’nde geleneksel yollarla çoğaltılarak teker teker renklendiriliyor. Yıl boyunca hazırlanan ve her birinin bir eşi daha olmayan el emeği ürünler; tamamen el emeği göz nuru yazmalar, masa örtüsü, fular, gömlek, yastık ve daha birçok farklı ürün, Bedri Rahmi’nin Kalamış’taki evinin bahçesinde düzenlenen “Eyüboğlu Geleneksel Yazma Şenliği”nde sergilenerek satışa sunuluyor.
GÜNLÜK YAŞANTIMIZDA YAZMA MOTİFLERİ…
Bahçenin her yanına asılan rengarenk yazmalar, büyük bir medeniyetin izlerini taşıyor. Yemeni ve başörtüsü olmaktan çıkıp, modernize edilerek yastık kılıfı, masa örtüsü, yatak örtüsü, gömlek, peştamal, pareo ve elbise olarak günlük yaşantımızın içinde yer alıyor.
BİR AİLE GELENEĞİ HALİNE GELEN YAZMACILIK SANATI…
Anadolu’da tarihi çok eskilere giden “yazmacılık” sanatının en önemli temsilcilerinden dünyaca ünlü ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu ve eşi Eren Eyüboğlu, yazmacılık sanatına yeni yorumlar getirmiş ve birbirinden güzel motiflere imza atmışlardır. Bir aile geleneği haline gelen yazmacılık sanatını Bedri Rahmi’nin oğlu Mehmet Eyüboğlu devralmış ve ömrünü yazmacılığa vermiştir. Ünlü ressam, yazar ve şair ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ve ressam eşi Eren Eyüboğlu’nun yok olmaya yüz tutmuş yazma sanatını yaşatma adına gerçekleştirdikleri çalışmalarını oğulları Mehmet Eyüboğlu, oyma tekniğiyle daha da geliştirerek vefatına kadar sürdürdü. Babası gibi yazmacılığa gönül veren oğlu Mehmet Eyüboğlu’nun vefatının ardından, yazma geleneğini 43 yıldır Türkiye’de yaşayan Kanadalı gelin Hughette Eyüboğlu ve torun Rahmi Eyüboğlu devraldı. Eyüboğlu Ailesi, yok olmaya yüz tutan yazma sanatının tek temsilcisi olarak bu geleneği yaşatmakta kararlı…
HUGHETTE EYÜBOĞLU İLE YAZMACILIK ÜZERİNE…
“Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1950 yıllarında ‘yazma’ya kanca attı. Bütün sanat dallarında yerli malzeme ve Türk motiflerinin kullanılmasını istiyordu. O dönem Eczacıbaşı firması, yabancı motiflerle fayans üretiyor; Sümerbank kumaşlarında 2. ve 3. sınıf desenlerle kumaş imal ediyordu. Bedri Rahmi Eyüboğlu, bu konuyu Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısına taşıyınca, Eczacıbaşı ile arasında bir polemik başladı. Kayınpederim Sümerbank için ayrıntılı bir araştırma yaptı, raporlar hazırlayıp firmaya sundu, ama maalesef çalışmaları değerlendirilmedi.
Bu kadar çok nakış, bu kadar çok motif olan bir ülke zor bulunur. Resim pahalı, ama ucuz kumaş ve ucuz boyalarla üretilen yazmalar, büyük emeğe rağmen uygun fiyata satılabiliyor. Yazma satın alarak, evinizde bir Bedri Rahmi Eyüboğlu motifine sahip olabilirsiniz. Kayınpederim, Akademi’deki öğrencilerine küçük bir bütçe ile yazma hazırlamayı öğretmişti. Okulda bastıkları yazma ve kartlarla düzenledikleri yılbaşı kermesi büyük ilgi toplamıştı. Kermes geliri ile atölyeye malzeme satın alarak, bu etkinliği gelenek haline getirdiler, yıllarca sürdürdüler. Vehbi Koç’un da Bedri Rahmi Eyüboğlu ve öğrencilerine bu vesileyle teşekkür etmesi, yapılan işin önemini vurguladı. Anadolu, yıllar boyu insanlara neler sundu; artık destek verme, karşılık verme zamanı diye düşünen kayınpederim, yazma sanatına yeni fikirler, yeni motifler ile gerçekten yenilikler getirdi.”
YAZMALAR İLE RENKLENEN, CANLANAN HARİKA BİR BAHÇE…
Yazma Şenliği’ne gelen sanatseverler, sık sık Hughette Hanım’ın konuşmasını kestiler. Güzel evin harika bahçesi, yazmalarla renk renk ve capcanlıydı. Hoş bir müzik, güzel çiçekler, sürekli ikram edilen kirazlar, erikler, içecekler, evin kocaman köpeği, bir araya gelmiş dostlar, taa Kanada’dan gelen akrabalar, her şey o kadar güzeldi ki…
DENİZKIZI EFTALYA MOTİFİ…
Herkesle teker teker nezaketle, samimiyetle ilgilenen Hughette Eyüboğlu, Kadıköy Life Dergisi’nin son sayısının kapağında Prof. Nazan Erkmen’in çizdiği Denizkızı Eftalya illüstrasyonunu görünce; “Biliyor musunuz, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun da Denizkızı Eftalya adını verdiği bir motifi var” dedi ve bahçede ilerleyerek, bahsettiği motifin kullanıldığı yatak örtüsünü gösterdi.
64 YILLIK BİR GELENEK…
Hughette Eyüboğlu ile sohbetimiz 64 yıl geriye gitti: “Sabahattin Eyüboğlu ve Orhan Veli’nin teşvikiyle Adalet Cimcoz Hanım, Teşvikiye’de Maya Sanat Galerisi’ni açmıştı. Türkiye’deki ilk sanat galerisinin amblemi, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Şarköy kilimlerinin motifinden esinlenerek hazırladığı bir kuştu. Resim ve Yazma Sergisi açılması, sanatseverleri ve basını şaşırttı, çok ilgi çekti. İlk sanat galerisinin ilk sergisi, ciddi bir başarı oldu. Yazma Sergisi için 64 yıllık bir gelenek diyebiliriz.”
USTA-ÇIRAK YÖNTEMİ İLE ÜCRETSİZ EĞİTİM…
Kalamış’taki Mavi Kaplumbağa Sanat Evi’nde (Bedri Rahmi Eyüboğlu Sok. No:10 Kalamış), usta-çırak yöntemi ile ücretsiz eğitim almak da mümkün… Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun torunu Rahmi Bey ve eşi bu işe gönül vermişler. Eğitim dönemi Ekim ayında başlıyor, Haziran başındaki sergiye kadar sürüyor. Şimdiye kadar yüzlerce öğrenci, yazma basmayı bu atölyede öğrenmiş. Türkiye’de çeşitli şehirlerde, Fransa’nın Lille kentinde workshoplar düzenlemişler, sergiler açmışlar.
KANADALI BİR GELİNİN TÜRKİYE ANILARI…
Hughette Hanım’ın sohbetine doyulmuyor, mükemmel Türkçesi ile pek bilinmeyen deyimlerimizi bile ustalıkla kullanıyor. Zaten “Kanadalı Bir Gelinin Türkiye Anıları” adıyla İş Bankası Yayınları tarafından basılan kitabını okuyup da ona hayran olmamak mümkün değil. Tanışıp, sohbet etme fırsatını da yakalarsanız ne mutlu size…