Kartal’da Kent Kültürü ve Demokrasi Derneği tarafından “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm” konulu bir panel düzenleniyor.
28 Ocak Cumartesi günü, 18.00-22.00 saatleri arasında Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi Nikâh Salonu’nda gerçekleşecek olan panele; Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği hocalarından Prof. Dr. Mustafa Erdik, Okan Üniversitesi’nden Harita ve Kadastro Y. Mühendisi Prof. Dr. Enver Ülger ve Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Psikolog Vicdan Yücel katılıyor.
Moderatörlüğünü Okan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kahraman’ın yapacağı panelin evsahipliğini ise, Kent Kültürü ve Demokrasi Derneği Başkanı Metin Ağırman yapacak.
Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm…
Büyük Marmara Depremi yaşanalı 12 yıl oldu. Acıları ve yaraları hala tazeliğini korumakta, etkisini sürdürmektedir. Şimdilerde ise, bilim insanları özellikle İstanbul‘da yeni büyük bir depremin olacağını öngörmektedir. Deprem Bölgeleri Haritası’na göre Türkiye’nin % 92’si deprem bölgesi içerisindedir. Nüfusumuzun % 95’i deprem tehlikesi altında yaşamakta, ayrıca büyük sanayi merkezlerinin % 98‘i ve barajlarımızın % 93‘ü deprem bölgesinde bulunmaktadır.
Ülkemiz deprem ülkesi ve nüfusumuzun % 44’ü 1. derece deprem bölgesinde yaşamaktadır. Kişi Başına Düşen Milli Gelir (GSMH), ortalama her yıl % 3-7 arası afet zararlarını karşılamakta kullanılmaktadır. Bu çok yüksek bir orandır. Buna karşın; Türkiye’de 17 milyon civarında yapı stoku bulunmakta, bu stokun % 67’sinin ruhsatsız ve kaçak, % 60’ının 20 yaş üzeri konutlardan oluştuğu, % 40’ının depreme karşı güçlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Olası bir depreme karşı, İstanbul’un % 55’inin yenilenmesi gerekmektedir. Bu gerçekler ışığında sorulması gereken; son 12 yılda, depremden doğacak zararların en aza indirilmesi, yaşanan büyük kayıpların tekrarlanmaması için ne yapıldığı ve ne yapılması gerektiğidir. Kısa zaman öncesinde yaşanan Van Depremi’nde olduğu gibi, diğer depremlerde yaşanan gerçek, kamu binalarının iskambil kâğıtları gibi yıkılmasıdır. Bu da, vatandaşın devlete olan güvenini azaltmıştır.
Deprem gerçeği karşısında, kısa süre içinde meclisten Kentsel Dönüşüm Yasası çıkacaktır. Kentsel Dönüşüm Yasası’nda genel ve yerel yönetim yetkileri karşısında halk ne yapacaktır? Bu sürece halk nasıl katılacaktır?
Kentsel Dönüşümde Katılımcılık…
5336 Sayılı Yasa’nın uygulama yönetmeliği gereği, “Katılım ve Kamuoyunun Bilgilendirilmesi” başlıklı 7. maddesinde yenileme alanı sınırları içinde kalan mülk sahiplerinin veya bölge halkının, ilgili yerel yönetim tarafından kentsel dönüşüm uygulamaları hakkında bilgilendirileceği, yapılacak toplantılarla görüşlerinin alınacağı ve katılımlarının sağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Katılım Sürecinde:
* Kentsel dönüşümde parçacı değil, bütüncül bir planlama gereklidir. Kentsel dönüşüm çok yüksek, pahalı bir dönüşüme neden olmamalıdır.
* Kentsel dönüşüm sadece yapısal değil, sosyal değişimi de beraberinde sürükleyen bir eylemdir.
* Kentsel dönüşümde kaynak araç belirlemeden, uygulama aşamasına geçmek, doğru değildir.
* Kentsel dönüşümle ortaya çıkan fayda, toplumsal faydaya dönüştürülmelidir.
* Kentsel dönüşüm imar hakkının değil, yaratılan değerin eşit bir şekilde paylaşımıdır. Aslında kamu, kentsel dönüşümle arsa üzerinde bir kez daha arsa üretmektedir.
* Deprem karşısında kentsel dönüşüm oldubitti ye getirilecek kadar önemlidir. Burada tüm tarafların bir masada buluşarak kamu adına çözüm üretmesi gerekir.