Çanakkale şehitlerimizi anmak ve Çanakkale ruhunu milletimize anımsatarak yaşatmak amacıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen “1915 Bir Hilal Uğruna” isimli muhteşem gösteri, 25 Nisan’da İstanbul’da sahne alıyor. Harbiye’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde saat 20.00’de gerçekleşecek gösteri, vatandaşların katılımına açık ve ücretsiz olarak sergilenecek.
En son 19 Nisan 2016 tarihinde İzmir’de sahnelenen gösteri, Osman Gazi’nin rüyası ile başlıyor. Gösteride İstanbul’un Fethi, Çanakkale Zaferi ve Çanakkale’de hangi değerlerimizi koruduğumuz, güçlü görsel efektler ve tiyatral unsurlarla anlatılıyor. Seyit Onbaşı’nın sırtladığı top mermisi ile batırdığı geminin tiyatral bir sunumla sahneye yansıtıldığı özel gösterimde Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiiri, milli birlik ve beraberliği yüreklerinde hisseden seyircilere duygulu anlar yaşatıyor. Çanakkale’de kendi cenaze namazlarını kılan şehitler ve dev Türk bayrağının altında nöbet tutan askerler, gösteride Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiiri eşliğinde sahneye yansıtılıyor.


Türk askerlerinin mermisi bitince tek bir emirle düşmanla boğaz boğaza savaşmasını, nefesimizi tutup izleyeceğiz…
GENEL SANAT YÖNETMENİ YILDIZ ÇANKAYA SARGIN’DAN OYUNUN ANLATIMI…
Oyunumuz, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan Ulubatlı Hasan’ın Türk Bayrağı’nı İstanbul surlarına saplamasıyla, sonrasında 700 yıllık hırsın ve intikamın dev bir donanma ile Çanakkale Boğazı’na dayanmasıyla devam eder. Önce ihtişamlı günlerinin ve geniş topraklarının anlatıldığı Osmanlı İmparatorluğu’nu, sonra da tarih içerisinde bütün zorluklara rağmen Türk Milleti’nin nasıl direndiğini göreceğiz. Düğünde gelinini öpmeden cepheye koşan damat Mehmet’i, çocuk yaşta şehit olan Adil’in vatan uğruna kapanan gözlerinde koskoca tarihimizi izleyeceğiz.
ANZAKLARIN BİZİ BİZE ANLATTIKLARINA TANIK OLACAĞIZ…
Anzakları göreceğiz, binlerce kilometre öteden toplanıp piyonlar gibi savaşa sürülmelerine tanık olacağız. Anadolu’ya ramak kala Mısır’da eğitimlerini, askeri hazırlıklarını, geleneksel danslarını izleyeceğiz. Neden bu savaşa katıldıklarını bilmeyen gencecik Anzak askerlerinin Türklerin insanlıkları ile tanışmalarına, pişmanlıklarına, burada ölümün muhakkak olduğunu gördüklerini izleyeceğiz. Kendi ağızlarından yazılmış mektupları duyacağız, bizi bize anlattıklarına tanık olacağız. Savaş ilanını duyan ve Avusturalya’da yaşayan iki Türk’ü, Menteşoğlu Abdullah ile Tarakçıoğlu Mehmet’i onlarla birlikte yaşayacağız. İlk Çanakkale şehitlerimizin binlerce kilometre ötede bambaşka bir kıtada yaptıkları kahramanlıklara tanık olacağız.


Açıldı gökyüzü, seyre daldı melekler… Uçarcasına gitti Mehmetler… Yemin ettiler Allah’a… Mahşerde olacaktı düğün…
ANADOLU YİNE TEK VÜCUT…
Dev donanma Akdeniz’in sularını yararken Anadolu’nun herhangi bir köyünde savaşlardan yorgun düşmüş, cepheden cepheye binlerce evladını toprağa vermiş bir milletin tek umudu, gencecik evlatlarının düğünü vardır; Adil ve annesi, ağabeyi Mehmet’e düğün yapmaktadır. Seferberlik ilanı bıçak gibi keser hayatı. Acıklı bir vedalaşma başlar Anadolu’da. Anadolu, yine tek vücut olmuştur. Akın akın insan akmaktadır Çanakkale’ye!
ANA KUZULARININ ASLANA DÖNÜŞTÜĞÜ YER: ÇANAKKALE
18 Mart… Tam da şafak sökmek üzereyken ıslık çalarak ilk top mermisi düşer Türk tabyalarına. Deniz, dalgadan çok dev savaş gemileri ile doludur. Karanlıkta mayın döşeyen kahraman istim botumuz Nusrat’ı göreceğiz. Çanakkale Boğazı’nda ayın şavkının vurduğu ışıl ışıl bir denizin, günün ilk ışıkları ile birlikte düşmana nasıl ölüm saçtığını göreceğiz. Türk askerlerinin mermisi bitince tek bir emirle düşmanla boğaz boğaza savaşmasını, nefesimizi tutup izleyeceğiz. Mehmetlerimizin ateşkeslerde insan ayırmadığını, olmayan aşını paylaştığını, biraz önce kendisini öldürmeye çalışan düşman yaralısıyla aynı tastan su içtiğini, ölülerin beraber gömüldüğüne; dil, din ırk ayrımı yapmadığına şahit olacağız. Bambaşka diyarlardan kandırılıp Türklere karşı bu savaşa getirilen Senegalli askerlerin nasıl taraf değiştirdiğini belki ilk defa duyacaksınız. Durmuyor düşman geliyor, yeniden seferberlik! “On Beşliler”, cepheye ölüme yürür. Ağlayan analar arkada kıvranır. Savaş, alevler, ölüm ve toprak kıpkırmızıdır. Analar ağıt yakıp, yavrularının üstüne kefenler örterler. Düşman son kez saldırır tüm gücüyle. Ancak; Türk askerinin, ana kuzularının aslana dönüştüğü yerdir Çanakkale!


Bir milletin yeniden dirilişinin adıdır Çanakkale… Bir tarihin, bir gerçeğin, ayağa kalkmanın 76 dakikada anlatımıdır; “1915 Bir Hilal Uğruna”