Bostancı ağlıyor…
Bostancı’yı ne kadar biliyoruz? Hemen hemen herkes, “Eskiden buralarda bostan (karpuz) yetiştirilirmiş, o yüzden buraya Bostancı demişler” söylemini duymuştur. Gel gelelim, isminin kaynağını bile yeterince bilmediğimiz Bostancı’nın günümüzde tarihi kan ağlıyor…
Kadıköy’ü Adalar ve Anadolu Yakası ilçeleriyle buluşturan Bostancı, modern çağa yenik düştü. Geçmişten bugüne perdelerin adeta kapatıldığı semtte, Tarihi Bostancı İskelesi demir parmaklıklara hapsedildi; Mimar Sinan Köprüsü kaderine terk edildi.
TARİHİ İSKELEYİ “HAPSETTİLER…”
Bugün yeni nesil Kadıköylü ve Bostancılıların hemen hemen büyük bir kesimi, Tarihi Bostancı İskelesi’nden ne yazık ki habersiz… İskeleyi görebilmek ise neredeyse imkânsız… Tarihi İskele’nin halkla ilişkisi kesilmiş. Demir parmaklıklarla girişin yasaklanmasının yanı sıra, sahil şeridinden tarihi güzelliği görmek isteyenlerin önüne esnafların dükkânları büyük bir set çekiyor.
MİMAR SİNAN KÖPRÜSÜ’NDE DURUM VAHİM…
Bostancı’nın en büyük sembolleri arasında yer alan ve Anadolu Yakası’nın günümüze kalan tek tarihi köprüsü Mimar Sinan Köprüsü ise günümüzde hâlâ kullanılabiliyor. Çamaşır Deresi üzerine kurulu, çevresi çöp ve atıklara teslim edilen köprünün atıl görünümü “Tarihe saygı bu mu?” dedirtirken; Bostancı sakinleri köprünün koruma altına alınarak, gündüz ve gece saatlerinde daha çok dikkat çeken, nezih bir hale getirilmesini istiyor.
Osmanlı Devleti döneminde Mimar Sinan tarafından yaptırılan köprü, yıkılmasının ardından tekrar inşa edilmiş. Derenin kirlenmesi ile birlikte köprü kemerlerinin bakımsızlığı ve atıl görünümü, özellikle uzun yıllardır semtte yaşayan Bostancılıları bir hayli rahatsız ediyor…
önceki içerik